Gerçekten çok istediğin sakin ve normal hayatı da. | Open Subtitles | لكونكِ ترغبين بالعمل بشدة، والنّعيم بحياة هادئة وطبيعية |
Bana sorarsan sen de çok sağlıklı ve normal değilsin. | Open Subtitles | هذا لو طلبتي رأيي . أنتِ لستِ كاملة وطبيعية |
Eğlenceli ve normal ve hayat dolu olabilir. | Open Subtitles | يمكنها أن تكون مضحكة وطبيعية ومليئة بالحياة |
Çok normal ve doğal bir süreçten geçen sağlıklı bir kadın sadece. | Open Subtitles | إنها إمرأة شابة مُعافاة تمرُ بعملية عادية وطبيعية جداً |
En azından sağlıklı ve normaldi. | Open Subtitles | على الأقل كان بصحة جيدة وطبيعية |
Aylardır ilk defa hayatı güzel, sakin ve normaldi. | Open Subtitles | أن تحصل على حياة جميلة، هادئة، وطبيعية |
Sana iyi şanslar dilerim ama mutlu ve normal bir yaşam sürmek için bundan daha fazlasına ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | أتمنى لك كل التوفيق ولكنك ستحتاج إلى أكثر من ذلك لتعيش حياة سعيدة وطبيعية |
Julia düzgün, güzel ve normal birisi. | Open Subtitles | جوليا مهذبة، جميله وطبيعية. |
normal ve mutlu bir çocukluk geçirdiğini söyleyeyim dedim. | Open Subtitles | فلقد حظيت بطفولة سعيدة وطبيعية لعلمك فقط .. |
Ben, durum raporlarının bir kısmını inceledim ve içlerinde normal ve mantıklı davranan bir hastanın olduğunu gördüm. | Open Subtitles | لقد كنت أراجع على تواريخ بعض الحالات ، وإكتشفت مرة في حينها ... ومررت بحالة أحد المرضى أنه يتصرف بطريقة عقلانية وطبيعية |
Aman Tanrım! Okulda çok normal ve sessiz biridir. | Open Subtitles | ياإلهي،كانت في المدرسة هادئة وطبيعية |
Kendinden çok emin, kaygısız ve normaldi. | Open Subtitles | كانت مليئة بالثقة مبتهجة وطبيعية |
Filmdeki kızın normalken, yani normal bir modelken saçları güzelce düzleştirilip gözlükleri çıkartılıp, dişleri yaptırıldığında... | Open Subtitles | كانت بطلة الفيلم مقبولة. طبيعية، ممثلة جميلة وطبيعية. ولكن بعد ذالك ملست شعرها. |
normal bir kadın gibi temiz hissetmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أشعر وبأني أمراة طاهرة وطبيعية |