Biliyor musun Kramer'in eşi ve çocuğu halen bu şehirde yaşıyor. | Open Subtitles | ممكن. هل تعلم زوجة كرامر وطفله ما زالوا يعيشون في المدينة |
Ama karısı ve çocuğu öldürüldüğünden beri değişti. | Open Subtitles | لكنه تغير.. .... بعد ماقُتلت زوجته وطفله في حادثة سرقة بنك |
Erkeklere karısını ve çocuğunu terkettiren, yaşamını elinden alan kadınlara benziyorsun. | Open Subtitles | تعرفين, النوع الذي يجعل الزوج يترك زوجته وطفله. نوع من المرأة التي تجعل الرجل ينتحر. |
Eşi ve çocuğunun öldürülüşünün korkunç bir kaza olduğunu ve kasıtla yapmadığımı söylerim. | Open Subtitles | أنا أخبرته ذلك،الذي قتل زوجته وطفله كان ذلك حادث فضيع لم أكن أعني ذلك |
Ayrıca, eşini ve yeni doğmuş oğlunu geçindirmek zorunda. | Open Subtitles | بالاضافة لذلك , هو المعيل الوحيد لزوجته وطفله المولود حديثا |
Oda arkadaşım Aziz çılgın karısının yanına taşındı ve bebeği daire içinde çığlık atıyor, yani şuan bir yatak odasında yedi kişi yaşıyor! | Open Subtitles | (زميلي في الغرفة (عزيز نقل زوجته المجنونة وطفله الباكي إلى شقتنا إذاً، يوجد سبعة أشخاص في غرفة واحدة |
Sizin yerinizde olsam karısı ve çocuğuyla ilgilenirdim. | Open Subtitles | حول زوجته وطفله لقد تركهم مع كومة من الفواتير الطبية الغير مدفوعة |
Karısı ve çocuğu Lake Lanier'daki evinden kaçırılmıştı. | Open Subtitles | ليخبروه بانهم خطفوا زوجته وطفله من المنزله في "ليك لنير" |
Piskopos Dutson, karısı ve çocuğu nehrin yanında Kızılderililer tarafından katledilmişlerdi. | Open Subtitles | تم ذبح المُطران (داتسون) وزوجته وطفله من قِبل الهنود بجانب النهر |
-Ya Dan Hodges, onun karısı ve çocuğu? | Open Subtitles | ماذا عن زوجته وطفله ؟ |
Smythe'ın karısı ve çocuğu. | Open Subtitles | زوجة سمايز وطفله |
Sayende eşini ve çocuğunu terk eden bir adam durumuna düştüm. | Open Subtitles | كل الشكر لكِ لقد وبخت كرجل ترك زوجته وطفله |
Karısı ve çocuğunu bulmak istiyorum. Bizim için değerliler. | Open Subtitles | أريد أن أجد زوجته وطفله إنهما قيمتان بالنسبة إلينا |
Ama yine de söylenenlere göre sahipleri tarafından özgür bırakılmış, zorla ayrıldığı karısı ve çocuğunu bulabilmek için Georgia'dan Güney Karolin'ya yürümüştü. | TED | وبغض النظر عن ذلك، تقول اﻷسطورة أنه عندما حرره مستعبده، مشى من ولاية جورجيا إلى كارولاينا الجنوبية ليجد زوجته وطفله اللذين فرق عنهما. |
Karısının ve çocuğunun başına gelenleri hatırlamasına gerek yok. | Open Subtitles | لا يحتاج لشيء يذكره بما حدث لزوجته وطفله |
Flarity, karısının ve çocuğunun yedi milyon karınca tarafından kaçırıldığına şahit oldu. | Open Subtitles | ، تبدو بحال مزرية -لقد رأى زوجته وطفله مقطعان بسبب 7 مليون نمل ناري |
Karısı ve çocuğunun da kayıp olduğu bildirildi. | Open Subtitles | .ولقد تم الإبلاغ عن أختفاء زوجته وطفله |
Bir adam kendini asmadan önce karısı ve oğlunu öldürmüştü. | Open Subtitles | زوج قتل زوجته وطفله الوحيد، ثم نفسه |
Sanırım Holst ve bebeği yüzünden. | Open Subtitles | أعتقد أن كل ما يتعلق بـ(هولست) وطفله... |
Evin, Binder'in karısı ve çocuğuyla iletişime geçmeye çalıştığı bölgelerine cihazlarını yerleştirdiler. | Open Subtitles | أقاموا أجهزتها حول مناطق في المنزل حيث بيندر قد أبلغت محاولة الاتصال عن طريق زوجته وطفله . |
Fakir kapıcı eşine ve çocuğuna bakmak için iki işte çalışmalı. | Open Subtitles | على البوّاب المسكين أن يعمل وظيفتين، لكي يطعم زوجته وطفله. |