Bütün bu zaman boyunca geri gelip, onunla aramı düzeltmeyi planladım. | Open Subtitles | وطوال الوقت انا كنت اخطط للعودة واجعل الأمر بين يديه |
Ve tüm bu zaman boyunca birisinin söylemiş olduğu birşeyi hatırlamam gerektiği aklımdaydı ama ne olduğunu unutmuştum. | Open Subtitles | وطوال الوقت كنت أعرف ..أنني يجبأنأتذكرشيئاً ما. |
onca zaman hep, bunu yapacağını düşündüm. | Open Subtitles | وطوال الوقت لم اتوقف عن التفكير في انه سوف يفعل ذلك |
Düşünsene onbeş yıl bir adamla aynı yatağı paylaşıyorsun, meğerse onca zaman adam pembe takımdaymış. | Open Subtitles | تخيّلي النوم بجانب رجل لمدّة 15 عاماً وطوال الوقت كان منجذب نحو الذكور! |
Ama aslında bunca zaman arkamdan oyun oynuyordun. - Tek amacın o aptal incileri bulmak! - Hayır. | Open Subtitles | وطوال الوقت كنتي تخططي من ورائي للعثور على ذلك اللؤلؤ السخيف |
Kendin bunca zaman bir düzenbaz iken bize hayvanlar dedin. | Open Subtitles | تدعوننا بالحيوانات وطوال الوقت كنت مجرماَ ؟ |
Bahçede haftalarca çalıştık ve çalıştığımız süre boyunca sohbet ettik. | Open Subtitles | لقد عملنا على الفناء لأسابيع. وطوال الوقت الذي عملنا فيه، لقد تحدثنا. |
Orada olduğum süre boyunca lisedeki koşu takımımdan başka bir şey düşünemedim. | Open Subtitles | وطوال الوقت الذي كنت فيه هناك، كل ما كنت أفكر به هو فريقي في المدرسة الثانوية. |
Sen de o sırada dışarıda izliyor, bekliyor, umut ediyordun. | Open Subtitles | وطوال الوقت أنت في الخارج تشاهدين , تنتظرين , تأملين كل شيء يضرب العلن |
Tüm bu zaman boyunca, gerçek düşmanımızın dönüşüne dair bazı işaretler arıyoruz. | Open Subtitles | وطوال الوقت نبحث عن دلائل، تُشير إلى عودة عدونا اللدود. |
...ama bütün bu zaman boyunca onlar bana bir şeyler öğretti. | Open Subtitles | وطوال الوقت هم من كانوا يعلمونني |
Tüm o zaman boyunca tek düşünebildiğim "Neden bugün? | Open Subtitles | وطوال الوقت كل ما كنت أفكر به "هو "لماذا يحدث هذا اليوم؟ |
Onu tanıdığın onca zaman boyunca benden hiç bahsetti mi? | Open Subtitles | وطوال الوقت كان يعرف هل ذكر لك إسمي؟ |
Onu tanıdığın onca zaman, hiç adımdan söz etmiş miydi? | Open Subtitles | وطوال الوقت كان يعرف هل ذكر لك إسمي؟ |
Onun en iyi arkadaşım olduğunu sanıyordum ve o bunca zaman beni arzuluyormuş. Senden hoşlandığı için onu cezalandırıyorsun ve sence bu onu eziğin biri yapıyor. | Open Subtitles | توقعت أنه صديقي وطوال الوقت كان يشتهيني |
Son iki haftadır çıktığımızı bu adamdan gizlemeye çalışıyoruz ama sen bunca zaman çıktığımızı yazdığın bir mektup gönderdiğini biliyordun? | Open Subtitles | قضينا الأسبوعين الماضيين ونحن نحاول أن نخفي عن هذا الرجل أننا نتواعد وطوال الوقت كنتِ تعلمين أنّك أرسلتِ له رسالة تقول أننا نتواعد؟ |
Hastanede olduğu süre boyunca bir şansım daha olsa ona söylemek istediklerimin listesini yapmıştım. | Open Subtitles | وطوال الوقت الذي كان فيها في المستشفى كنت اعمل على هذه القائمة من الاشياء التي يمكنني قولها له لو لديه فرصة اخرى |
Ama o sırada ülkesini ondan almayı bekliyordunuz. | Open Subtitles | مدحت رؤيته وطوال الوقت كنت تنتظر |