İkinci Dünya Savaşı'nda da böyle olmamız gerektiğini düşündük. Bu tamamen saçmalıktı. | Open Subtitles | وظننا أننا يجب أن نكون على الحياد أيضاً فى الحرب العالمية الثانية، وهو ما كان حماقة بالطبع |
Pazar günü, park yerine giderken birilerinin mangal yaptığını düşündük. | Open Subtitles | في يوم الأحد ذاك كنا نقود سيارتنا نحو ساحة الإنتظار وظننا أن شخصاً ما كان يقوم بالشواء |
Santi tavan arasında bir ses duydu. Biz de bir fare olabileceğini düşündük. | Open Subtitles | سانتي سمع أصواتاً في العليه وظننا أنه يمكن أن يكون فأراً |
Ama gençtik, geleceğimizi düşünmek için, daha çok vaktimiz var sandık. | Open Subtitles | لكنّ كنّا شباب، وظننا أن أمامنا وقت للتوفير من أجل المستقبل ثمّ مات. |
Hiçbir fikrimiz yoktu. Sana yardım etmeye çalışıyorduk. Sevinirsin sandık! | Open Subtitles | لم تكن لدينا فكرة، كنا نحاول مساعدتك وظننا أننا بذلك سنسعدك |
Fotokopi odasındaydık ve yalnız olduğumuzu düşünüyorduk. | Open Subtitles | كنّا في غرفة التصوير... وظننا أننا بمفردنا. |
Sonunda bittiğini sanmıştık. Dehşetten kurtulduğumuzu zannettik. | Open Subtitles | و أخيراً عندما ظننا أن الأمر انتهى وظننا أننا نجونا من ذلك الرُعب |
Ucuza çalışacak birine ihtiyacımız var ve onlardan intikam almak istersin diye düşündük. | Open Subtitles | نرغب في خبير استطلاعات الرأي ذي أجر منخفض وظننا أنك قدر تود الحصول على مثل هذه الفرصة لكي تحصل على حقك منهم |
Ve düşündük ki, eğer hepimiz sevdiğini itiraf edemediği şarkıları söylerse... | Open Subtitles | جعلني أشعر بشعور جيد جداً. وظننا أنه إذا قمنا بمشاركة ذنب موسيقي مع بعض، |
Ve asıl nedenin ortadan kalktığını düşündük, o yüzden sonunda... | Open Subtitles | وظننا أن السبب الرئيسي اختفى لذا قمنا أخيراً.. |
Bunun seni en uygun duruma koymamıza yardım edebilir diye düşündük. | Open Subtitles | وظننا بانه قد يساعد لوضعك في حالة ذهنية مناسبة |
Turnayı gözünden vurduğumuzu düşündük. | Open Subtitles | وظننا اننا نسير في الدرب الصحيح. |
Bir tedavi arıyorduk ve cevaplarn Dyad'da olduğunu düşündük. | Open Subtitles | كنا نبحث عن علاج وظننا بأن "داياد" لديها الأجوبة |
Buraya geldik ve cezalandırmamız gerektiğini düşündük. | Open Subtitles | جئنا إلى هنا وظننا أننا سننتقم |
-Evet ama birkaç dakika önce, nefes almakta sorun yaşamaya başladı, biz sorun astım sandık. | Open Subtitles | لكن منذ دقائق بدأ يشعر بمتاعب في التنفس , وظننا انها أزمة ربو |
Hastalık yüzünden onu kaybedeceğiz sandık, o derece hastalandı. | Open Subtitles | وظننا أننا سنخسره فعلاً لهذا المرض |
Birlikte mutlu olacağımızı sandık | Open Subtitles | وظننا أننا سنكون سعيدين معاً |
Senin öldüğünü sandık! | Open Subtitles | وظننا أنك مت |
Senin öldüğünü sandık! | Open Subtitles | وظننا أنك مت |
Ve yine direğin üstünden dışarı vuracağını düşünüyorduk ama vurmadı. | Open Subtitles | وظننا أنته سيسددها خارج المرمى ثانية |
Hepimiz muhteşem olduğumuzu düşünüyorduk. | Open Subtitles | وظننا بأننا كنا رائعتين جداً |
Hepimiz, Grodd'u, kötü zihin kontrol deneylerinden kurtarmak için yaptığını sanmıştık. | Open Subtitles | وظننا جميعاً أنه (لإنقاذ (غرود من كل تجارب التحكم بالعقل الجنونية |