T-ball için kaydımızı yaptırdığımızda... bana yardım etmek için erkenden evde olacağına dair söz vermiştin... ve her şeyi ben yapmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | عندما سجلنا لبيسبول الصغار وعدتني بأنك ستعود للمنزل باكراً لكي تساعدني وكان علي أن أجهز كل شيء؟ |
- şey, bana söz vermiştin, tüm bu olanlarla baş edemezsen birileriyle konuşacaktın. | Open Subtitles | لقد وعدتني بأنك ستتكلمين مع أحد إذا زاد الأمر عن حده |
Sözlerinden sıkıldım. Herşeyin çaresine bakacağına da söz vermiştin. | Open Subtitles | سئمت من وعودك لقد وعدتني بأنك ستعالج كل هذا |
Geri döneceğine söz verdin ve döndün. Aslında bakarsan yalandı. | Open Subtitles | وعدتني بأنك ستعود إلى هنا وإلتزمت بوعدك |
Eğer kendini öldürtecek bir şey yapmamaya söz verirsen... kalırım. | Open Subtitles | إذا وعدتني بأنك لن تفعل شيئاً يتسبب في قتلك عندها سأبقى |
Yaralanmayacağına hastaneye düşmeyeceğine felç olmayacağına da söz verebilir misin? | Open Subtitles | لكنك وعدتني بأنك لن تتعرض للاذى. لن تصبح مصاباً في المستشفى. لن تصاب بالشلل. |
Beni uçakla eve göndereceğinize söz vermiştiniz. | Open Subtitles | وعدتني بأنك ستجعلني أذهب بالطائرة للوطن، إذن... |
- Evet. Onunla konuşacağına söz vermiştin. Çocuk yarasa oldu çıktı. | Open Subtitles | لقد وعدتني بأنك ستتحدث معه عن لعبه القمار |
- Laszlo'yu keçi spa'sına götüreceğine söz vermiştin. | Open Subtitles | لقد وعدتني بأنك ستطحب لاسزلو لمنتج عدم قتل الماعز |
Benden başkasını sevmeyeceğine söz vermiştin. | Open Subtitles | لقد وعدتني بأنك لن تقع في حب مع أي شخص آخر |
Beni gözetlemek için o şeyi kullanmayacağına söz vermiştin, Crane. | Open Subtitles | لقد وعدتني بأنك لن تستخدم هذا الشيء في التجسس عليّ ، كرين سيادة المُلازم |
Onu serbest bırakacağını söylemiştin! Bırakacağına söz vermiştin! | Open Subtitles | قلت إنك ستحرره لقد وعدتني بأنك ستفعل ذلك |
Başa çıkamazsan haber vereceğine söz vermiştin. | Open Subtitles | - لا، توم. وعدتني بأنك ستبلغني إذا لم تستطيع أن تعالجه. |
...bu işlemi geri döndürebileceğine söz vermiştin. | Open Subtitles | وعدتني بأنك سوف تعكس هذه العملية |
söz vermiştin. Kafama girmeyecektin. | Open Subtitles | لقد وعدتني بأنك ستبقي خارج رأسي |
Eşinden ayrılacağına da söz vermiştin. Bütün bu sözleri verdin, ama hiçbirini tutmadın. | Open Subtitles | وعدتني بأنك ستترك زوجتك تقول كل تلك الوعود، ولا تفي بهم! |
Bu gece getireceğine söz vermiştin. | Open Subtitles | وعدتني بأنك سوف ستحصل عليه هذه الليلة |
Kıskanmayacağına söz verdin. | Open Subtitles | لقد وعدتني بأنك لن تكون غيوراً |
Eğer bana kendini tehlikeye atmayacağına dair söz verirsen o zaman gönlümün busesi sizin olur. | Open Subtitles | لكن إذا وعدتني بأنك لن تضع نفسك في المهالك ستكون قبلتي قلبي لك |
Yolda beynimi dağıtmayacağına söz verebilir misin? | Open Subtitles | أثناء محاكمتك وعدتني بأنك ستفجر رأسي |
Bunu bir daha yapmayacağınıza dair söz vermiştiniz! | Open Subtitles | لقد وعدتني بأنك لن تفعلي هذا |