"وعدتني بأنك" - Translation from Arabic to Turkish

    • söz vermiştin
        
    • da söz
        
    • söz verdin
        
    • söz verirsen
        
    • söz verebilir
        
    • söz vermiştiniz
        
    T-ball için kaydımızı yaptırdığımızda... bana yardım etmek için erkenden evde olacağına dair söz vermiştin... ve her şeyi ben yapmak zorunda kaldım. Open Subtitles عندما سجلنا لبيسبول الصغار وعدتني بأنك ستعود للمنزل باكراً لكي تساعدني وكان علي أن أجهز كل شيء؟
    - şey, bana söz vermiştin, tüm bu olanlarla baş edemezsen birileriyle konuşacaktın. Open Subtitles لقد وعدتني بأنك ستتكلمين مع أحد إذا زاد الأمر عن حده
    Sözlerinden sıkıldım. Herşeyin çaresine bakacağına da söz vermiştin. Open Subtitles سئمت من وعودك لقد وعدتني بأنك ستعالج كل هذا
    Geri döneceğine söz verdin ve döndün. Aslında bakarsan yalandı. Open Subtitles وعدتني بأنك ستعود إلى هنا وإلتزمت بوعدك
    Eğer kendini öldürtecek bir şey yapmamaya söz verirsen... kalırım. Open Subtitles إذا وعدتني بأنك لن تفعل شيئاً يتسبب في قتلك عندها سأبقى
    Yaralanmayacağına hastaneye düşmeyeceğine felç olmayacağına da söz verebilir misin? Open Subtitles لكنك وعدتني بأنك لن تتعرض للاذى. لن تصبح مصاباً في المستشفى. لن تصاب بالشلل.
    Beni uçakla eve göndereceğinize söz vermiştiniz. Open Subtitles وعدتني بأنك ستجعلني أذهب بالطائرة للوطن، إذن...
    - Evet. Onunla konuşacağına söz vermiştin. Çocuk yarasa oldu çıktı. Open Subtitles لقد وعدتني بأنك ستتحدث معه عن لعبه القمار
    - Laszlo'yu keçi spa'sına götüreceğine söz vermiştin. Open Subtitles لقد وعدتني بأنك ستطحب لاسزلو لمنتج عدم قتل الماعز
    Benden başkasını sevmeyeceğine söz vermiştin. Open Subtitles لقد وعدتني بأنك لن تقع في حب مع أي شخص آخر
    Beni gözetlemek için o şeyi kullanmayacağına söz vermiştin, Crane. Open Subtitles لقد وعدتني بأنك لن تستخدم هذا الشيء في التجسس عليّ ، كرين سيادة المُلازم
    Onu serbest bırakacağını söylemiştin! Bırakacağına söz vermiştin! Open Subtitles قلت إنك ستحرره لقد وعدتني بأنك ستفعل ذلك
    Başa çıkamazsan haber vereceğine söz vermiştin. Open Subtitles - لا، توم. وعدتني بأنك ستبلغني إذا لم تستطيع أن تعالجه.
    ...bu işlemi geri döndürebileceğine söz vermiştin. Open Subtitles وعدتني بأنك سوف تعكس هذه العملية
    söz vermiştin. Kafama girmeyecektin. Open Subtitles لقد وعدتني بأنك ستبقي خارج رأسي
    Eşinden ayrılacağına da söz vermiştin. Bütün bu sözleri verdin, ama hiçbirini tutmadın. Open Subtitles وعدتني بأنك ستترك زوجتك تقول كل تلك الوعود، ولا تفي بهم!
    Bu gece getireceğine söz vermiştin. Open Subtitles وعدتني بأنك سوف ستحصل عليه هذه الليلة
    Kıskanmayacağına söz verdin. Open Subtitles لقد وعدتني بأنك لن تكون غيوراً
    Eğer bana kendini tehlikeye atmayacağına dair söz verirsen o zaman gönlümün busesi sizin olur. Open Subtitles لكن إذا وعدتني بأنك لن تضع نفسك في المهالك ستكون قبلتي قلبي لك
    Yolda beynimi dağıtmayacağına söz verebilir misin? Open Subtitles أثناء محاكمتك وعدتني بأنك ستفجر رأسي
    Bunu bir daha yapmayacağınıza dair söz vermiştiniz! Open Subtitles لقد وعدتني بأنك لن تفعلي هذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more