Damon'ı orada bırakamayız. İkimiz de ona söz verdik. | Open Subtitles | لا يُمكننا أنّ نتركه هنا، قدّ وعدناه ، كلينا. |
Patronunu öldürene kadar senin yanında kalabileceğine dair söz verdik. | Open Subtitles | لقد وعدناه أن نبقيه بجوارك حتى نقتل رئيسك |
Yukarıda her şey yolunda giderse 4.'yü sileceğimize dair söz verdik. | Open Subtitles | لو نجحت كلها وعدناه أننا سنلغي الرابعة |
10 hafta önce ortaya çıktı zaman ona daha fazla para sözü verdik. | Open Subtitles | و عندما عاد قبل 10أسابيع, و وعدناه بمال أكثر, |
Kendisine dolgun bir ödül sözü verdik. | Open Subtitles | لقد وعدناه بمُكافئة كبيرة. |
Biz de söz verdik işte. | Open Subtitles | لذا وعدناه لشراء له ذلك... . صحيح ، صحيح ، صحيح ، رائعاً |
- Ona tıbbi yardım getireceğimize söz verdik. | Open Subtitles | وعدناه أن نحضر لهُ مساعدة طبيّة |
Etrafı dağıtmayacağımıza söz verdik. | Open Subtitles | لقد وعدناه بألاّ نخرب المكان |
Hey, söz verdik. Yeter. | Open Subtitles | لقد وعدناه هذا يكفي |
Şunu söylemek isterim ki, Bay Tressler'e gittiğimizde bir ekip olarak, sihirde en büyük isim olacağımıza dair söz verdik. | Open Subtitles | أودّ القول بأنّنا حين جئنا للسيّد (تريسلر)... وعدناه كوحدة أنّ بوسعنا الغدوّ أكبر اسم في عالم السّحر |
Şunu söylemek isterim ki, Bay Tressler'e gittiğimizde bir ekip olarak, sihirde en büyük isim olacağımıza dair söz verdik. | Open Subtitles | أودّ القول بأنّنا حين جئنا للسيّد (تريسلر)... وعدناه كوحدة أنّ بوسعنا الغدوّ أكبر اسم في عالم السّحر |
...ve biz ona bir söz verdik. | Open Subtitles | و لقد وعدناه |