Özür diledim, hatta kodeste geçirdiği zamanın ücretini ödemeyi teklif ettim. | Open Subtitles | اتأسفتله، وعرضت عليه أني أدفعله عن الوقت اللي قضّاه في الحبس |
Onu son dakikada ayarladım, sadece kapıda durması için 1,000 dolar teklif ettim. | Open Subtitles | لقد احضرته في اللحظة الاخيرة وعرضت عليه 1,000 دولار فقط ليقف بجانب الباب |
Sonrada gidip onu buldum ve bizimle yemek yemesi için ona para teklif ettim. | Open Subtitles | ذهبت ووجدته، وعرضت عليه المال ليأتي ويتناول العشاء معنا |
Ona hemen oracıkta şarkı yazarlığı için bir kontrat teklif ettim. | Open Subtitles | وعرضت عليه عقدا حينها، بوصفه شاعر وملحن. |
Onu çalışmalarına devam etmeye ikna ettim ve geçinmek için ailemin parasını kullanmayı teklif ettim. | Open Subtitles | وأقنعته أن يستكمل عمله وعرضت عليه مال عائلتي لنفقتنا |
Cuma günü Rafa'nın matematiğinin kötü olmasından faydalanarak ödevleri beraber yapmayı ve beraber ders çalışmayı teklif ettim. | Open Subtitles | أتجسس من واجهة المنزل, يوم الجمعة, استغليت "رافاييل لديه صعوبات في الرياضيات وعرضت عليه "المساعدة للعمل على حل التمارين. |
Hornigold'la iş birliği yaptım, Nassau'nun hisar kontrolünü vermeyi teklif ettim Teach'e düşman olması karşılığında. | Open Subtitles | ) لقد تآمرت مع (هورنغولد) وعرضت عليه التحكم بحصن (ناسو) لينقلب على (تيتش ... |