ويكيبيديا

    "وعلمت أنه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • biliyordum
        
    Ve biliyordum ki bir gün, toplumuma, bir şey; küçük bir şey katacaktım. TED وعلمت أنه في يوم ما وأود أن أساهم في شيء، ولو كان أمرا بسيطا لمجتمعي.
    O zamanlar, 35 yaşındaydım ve bunun, doğuştan özürlü bir çocuğumuz olma ihtimalinin yüksek olduğu anlamına geldiğini biliyordum TED حينها، كنت في ال 35 من عمري وعلمت أنه لدينا نسبة مخاطرة مرتفعة أن ننجب طفلًا بعيب خلقي
    Sıcak mı diye kapıya baktım. Açmamam gerektiğini biliyordum. Open Subtitles تحققت من حرارة الباب وعلمت أنه لا يجدر بي فتحه
    Bir kaç yıl önce burayı kapatmıştılar ve olay yerlerinin çoğuna yakın olduğunu biliyordum. Open Subtitles أقفلوه بضع سنوات سابقا وعلمت أنه قريب من معظم أمان الجثث
    Işıkları yanıyordu, ve arabası garajdaydı. Bu yüzden evde olduğunu biliyordum. Open Subtitles كانت الأنوار مضائة وشاحنته في الطريق وعلمت أنه في المنزل
    Ve eğer profesyonel bir vantrolog olacaksam profesyonel bir fotoğrafa ihtiyacım olduğunu biliyordum. Open Subtitles وعلمت أنه إن أردت أن تصبح هذه العروض عروض متلكم من البطن احترافية فأنا بحاجة إلى مصور محترف
    Ve benim yerime seni seçmesinin altında bir şey olduğunu biliyordum. Open Subtitles وعلمت أنه كـان هناك سبب لإختيارها لك بدلا منّي.
    Ve bunun mesleki olarak bana yarardan daha çok zarar getirmesinin muhtemel olduğunu biliyordum. Open Subtitles وعلمت أنه ممكن أن يصيبني بضرر أوسع مهنياً أكثر مما سيفيدني
    Beş numara kapıdan girdi o olduğunu biliyordum. Open Subtitles مشى رقم خمسة إلى الصف وعلمت أنه كان الفاعل
    Sonunda kilo kaybetmeye ihtiyacım olduğuna karar verdim ve başarabileceğimi biliyordum çünkü önce de defalarca yapmıştım bu yüzden eskisinden daha az yemeye başladım. TED حسناً، في النهاية قررت أنه يجب علي أن أخسر وزن، وعلمت أنه كان بوسعي ذلك لأني قمت بالأمر العديد من المرات في السابق، لذا ببساطة توقفت عن أكل نفس الكميات.
    Tamam mı, hamile olduğunu ve benden olduğunu biliyordum. Open Subtitles حسناً؟ علمت بحملها وعلمت أنه مني
    Mantıklı bir plânla geldi ve işe yarayacağını biliyordum. Open Subtitles عرضت خطة جيدة وعلمت أنه بامكاني تحقيقها
    Oyunculuğa bir şans daha vermek istediğimi biliyordum, çünkü --yineliyorum, bu benim-- bana göre askeriyeyle karşılaştırıldığında sivil problemleri hafifti. TED وعلمت أنه كان علي اعطاء مهنة التمثيل فرصة اخرى، لأنه -- مجدداً، هذا أنا – اعتقدت ان جميع المشاكل المدنية هي صغيرة بالمقارنة مع الجيش.
    Bunu gördüm, o olduğunu biliyordum. Open Subtitles رأيت هذا وعلمت أنه هو
    Oraya vardığımda, onun orada olacağını biliyordum. Open Subtitles وعلمت أنه في حين وصولي ...هو سيكون هناك
    Seni bana geri getireceğini biliyordum. Open Subtitles وعلمت أنه سيقودك إلى هنا
    Ve yapacağımı biliyordum. Open Subtitles وعلمت أنه بوسعي فعلها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد