Üç yaşımdan beri tanıdığım bir kız bir ayin için kurban edildi. | Open Subtitles | وفتاة أعرفها منذ كنا فى الثالثة من عمرنا تمت التضحية بها كقربان |
Sanki, eğer bir kız çocuğuysanız ve cidden mecaracı ve gerçek bir erkek fatmaysanız, kızların oyununun muhallebi çocuğu oyunu olduğunu düşünürsünüz. | TED | مثل، لو كنت فتاة ستكون محب للمغامرة وفتاة غلامية حقيقة ستعتقد أن ألعاب الفتيات نوعا ما رقيقة. |
"Delikanlının bir düşesle kızın da bir milyonerle tanıştığını sanmasının hikâyesi." | Open Subtitles | إنها قصة شاب يظن بأنه قابل دوقة وفتاة تظن بأنها قابلت مليونير. |
Neredeyse birbirilerini hiç tanımayan ve yan yana oturan bir adam ve kız. | Open Subtitles | شاب وفتاة اللذان بالكاد يعرفان بعضهما بعضا جلسا بجانب بعضهما البعض |
Bugün yolda bir kadın ve küçük bir kızla karşılaştım evet. | Open Subtitles | أجل لقد قابلت سيدة وفتاة صغيرة على الطريق هذا الصباح أجل |
Şu misyoner, yamyam ve revü kızı nedir, anlatsana? | Open Subtitles | اقول، ماذا عن المبشر وأكلة لحوم البشر وفتاة الجوقة، همم؟ |
İki çocuğum var. Oğlum on, kızım sekiz yaşında. | Open Subtitles | لطفلين فتى في الـ10, وفتاة في الـ8 |
Bir virgül sekiz milyar genç kız ve erkek yetişkin olmak üzere. | TED | 1.8 مليار فتى وفتاة يقفون على عتبة البلوغ. |
Yine başka bir kız ismi, Antim Bala. Anlamı ise son kız. | TED | وفتاة أخرى تدعى أنتيم بالا، وتعني الفتاة الأخيرة. |
Güzel bir kız, Kalp göğsünü dövüyor. | Open Subtitles | وفتاة جميلة ينبض قلبها فيتراقص نهدها طربا |
Tek dediğim; bir peyzajcı ve mavi kostümlü bir kız yüzünden çılgına dönülmez. | Open Subtitles | كل ما أقوله أنه لا يمكنك أن تركزي حقدك على شاب الحدائق وفتاة مراهقة ببذلة زرقاء |
YaşIı bir homo ile bir kız gelip sana verdi mi? | Open Subtitles | هل جاء رجل متشبه بالنساء وفتاة ليعيدوها ؟ |
- Arabada bir erkek ve bir kız. | Open Subtitles | تعرفين .. فتى وفتاة توقفا بالسيارة في الغابة ويستمتعان معاً |
- Arabada bir erkek ve bir kız. | Open Subtitles | تعرفين .. فتى وفتاة توقفا بالسيارة في الغابة ويستمتعان معاً |
Yarı gelişmiş bir tosunun ve uzun bacaklı bir kızın devletin politikasını altüst etmesine izin verilemez. | Open Subtitles | فنصف عجل مخصى وفتاة ذات سيقان جميلة لن يقوموا بتغيير سياسات الدولة. |
Şimdi de bir şair genç bir Akkadlı delikanlı ve kız söylüyor. | Open Subtitles | وقريبا من قبل الشاعر ، وهو شاب الاكاديه فتى وفتاة |
İki adam ve bir kadın kaçarlarken görülmüş. | Open Subtitles | وجماعة بالخارج شاهدوا 3 أشخاص يفروا مسرعين من المكان رجلين وفتاة |
Mesela asıl tatilde bir kızla bir oğlan vardı. Bunda iki oğlan var. | Open Subtitles | أولاً، الرحلة الأصلية كان بها ولد وفتاة أما هذه فبها ولدان |
kızı buldunuz mu? | Open Subtitles | ولا تستطيعون أن تجدوا رجلاً واحداً وفتاة هل وجدت الفتاة ؟ |
Ve 14 yaşında büyük bir kızım var. | Open Subtitles | وفتاة عمرها 14 سنة. |
Sanırım onu bir yerde kaybettim ve güzel kız ve mağara adamı. | Open Subtitles | أعتقد أني فقدته في مكان ما وفتاة جميلة ورجل كهوف |
İki veya üç at, bir grup adam ve bir de kız. | Open Subtitles | إثنان أو ثلاثة خيول محملة العديد من الرجال وفتاة |