Ve Tam kötü,sefil kaderine teslim olurken, | Open Subtitles | وفقط عندما يكون قريباً من الإستسلام لمصيره البائس |
Ben de Tam önemli bir seyin altindan basariyla kalkarsin sanmistim. | Open Subtitles | وفقط عندما ظننتُ أن بإمكانَكَ الإهتمام بشيءٍ مُهم حقّاً |
Tam da bundan daha iyi olamazsın diye düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | وفقط عندما أظن أنه لا يمكن أن تصبح أفضل. |
Tam her şeyi yoluna soktum derken kocanı kaybedersin. | Open Subtitles | وفقط عندما تظن أنك مسيطر على الأمور تفقد زوجك |
Tam, daha homo olamayacağını düşünürken. | Open Subtitles | وفقط عندما نظن أنه لا يمكن للوضع أن يصبح أكثر مثلية، يحصل العكس. |
Tam yanıldıklarını düşündüklerinde sen onların şüphesini giderdin. | Open Subtitles | وفقط عندما إعتقدوا أنهم رُبما قد يكونوا مُخطئين قد قُمت أنت فقط بإبعادهم عن الطريق |
Geldiklerinde nerede olduklarına dair aptalca hikâyeleri her neyse inanıyormuş numarası yapacağız ve Tam yanlarına kaldığını sandıkları anda dışarı fırlayacaksın. | Open Subtitles | ستسمع أي كانت قصتهما الغبية حول أين كانا, ونحن سنتظاهر بأنّا نصدقهم وفقط عندما يعتقدان بأنهما افلتا أنت تقفز |
Tam da Samantha bugün daha kötü bir şey olamaz diye düşünürken... | Open Subtitles | وفقط عندما يعتقد سامانثا لها اليوم كولدن و أبوس]؛ ر الحصول على أي أسوأ... |
Üçüncü randevuya çıktılar yani ayrılmaları an meselesi bana kızgın olacak Tam da iyi bir doktora ihtiyaç duyduğum zamanda | Open Subtitles | وهم في تاريخ ثلاثة، لذلك أنها ليست سوى مسألة وقت قبل أن تفريق، قالت انها سوف تكون غاضبة معي، - وفقط عندما كنت في حاجة لها في أعلى لعبة لها. |
Tam artık güvendeyim diye düşünürken-- | Open Subtitles | وفقط عندما ظننت أنني آمنة... |