ويكيبيديا

    "وقالت انه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • söyledi
        
    O benimle tanıştığına memnun olduğunu söyledi! Open Subtitles وقالت انه كان لطيفا لمقابلتي. وقال لورا تشارلز كان لطيفا لمقابلتي
    Başarısız ayinin ertesi sabahı yazdığını ve benimle paylaşması gerektiğini söyledi. Open Subtitles قالت أنها كتبتها في الصباح بعد عملية الطرد الفاشلة وقالت انه من المهم لي أن تشاركني إياها
    Babamın kendi yaşında biriyle, kızından başka biriyle konuşmasının daha iyi olacağını da söyledi. Open Subtitles وقالت انه ربما من الأفضل له.. ان يتحدث الى شخص في مثل سنه عموماً
    Sonra Brandi'yi sordu, şüpheli olduğunu söyledi. Open Subtitles ثم سأل عن براندي ، وقالت انه ضمن المشتبه بهم
    Korkmuş bir şekilde beni arayıp onu öldürmeye çalıştığını söyledi. Open Subtitles لقد أتصلت بى وهى مرعوبه وقالت انه يحاول قتلها
    Erken gelişim evrelerinde, hayvan embriyosu ve insan embriyosunu birbirinden ayırmanın neredeyse imkansız olduğunu söyledi. Open Subtitles وقالت انه شبه مستحيل من التمييز بين الجنين البشري والحيواني في المراحل الاولى للتكوين
    Neyse, annemle konuştum ve onu tekrar arayabileceğini söyledi. Open Subtitles على اية حال، لقد تحدثت مع امي وقالت انه لا بأس ان اتصلتِ ثانيةً
    2001 yılında San Fransisko'ya taşınmış olan annem beni aradı ve yeşil kart dilekçemin sonuca ulaştığını, yani artık ABD'ye taşınabileceğimi söyledi. TED في عام 2001، والدتي، والتي انتقلت إلى سان فرانسيسكو، اتصلت بي وقالت انه تم الموافقة على طلب تصريح الدخول لأمريكا، والذي يعني تبعًا بأنه يمكنني الانتقال إلى أمريكا.
    Hiçbir şey söylemeden ayrıldığını mı söyledi? Open Subtitles وقالت انه غادر دون أن يقول أي شيء؟
    O da benim eşim olmakla hayalinin gerçek olacağını söyledi. Open Subtitles وقالت انه حلمها يتحقق أن تكون زوجتي
    Kaçtığını söyledi, ama yalan söylediğini biliyordum. Open Subtitles وقالت انه هرب ولكنى اعلم انها تكذب
    Öğretmeni bize geldi ve gereğinden fazla açık sözlü konuştuğunu söyledi. Open Subtitles معلمته اتيت الينا و... وقالت انه... صريح بكلامه للغاية
    O lysol içme tutamadı söyledi. Open Subtitles وقالت انه لم يتوقف عن شرب الزيت المطهر
    Brian'ın her şeyi bildiğini ve onun kaçamağını dert etmediğini söyledi. Open Subtitles وقالت انه... ويعرف عن كل ذلك، وانه على ما يرام تماما معها بذر الشوفان لها.
    - Direk gözünün içine baktı ve, Saldırganın o olmadığını söyledi. Open Subtitles وقالت انه ليس هو
    Babam olmadığını söyledi. Open Subtitles وقالت انه ليس لدي أب
    İşle ilgili olduğunu söyledi, Open Subtitles وقالت انه عن العمل، و
    Sonra da Grunwald ortaya çıktı ve bana onun iyi olmadığını söyledi. Open Subtitles و"جرونوالد" ظهرت وقالت انه ليس بخير.
    Başka bir avukatla çalışabileceğimi söyledi. Open Subtitles وقالت انه يمكنني ضم شريك اخر
    Ben birgün maddeye koyarım... o söyledi oldu zaten... Open Subtitles لقد كان يبلغه عن هذه المسألة... () وقالت انه لم يقل ان كان هناك فعلا...

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد