Tokyo'da çok fazla insan olduğunu o kadar insanın arasından sıyrılmanın zor olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وقال ان هناك الكثير من الناس في طوكيو لذلك من الصعب ان تصبح متميزاً |
2 hafta önce bizi ofisinden arayıp bizim için mesai dışında bir iş olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وقال ان لديه عمل غير رسمي لنا ما نوع العمل؟ |
Festival boyunca kliniğin durgun olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وقال ان العيادة ستكون مليئة اثناء المهرجان |
Arayıp, Michael Elliot ile ilgili elinde bilgi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أتصل ، وقال ان لدية معلومات بخصوص مايكل إليوت ، لقد أحضرتة هنا |
Biraz itiş ve kakış olduğunu söyledi, ...biraz yükselen sesler, ama yargıç, Callahan'ın dışına yürümüş, ...mahkeme salonunun yakınındaki bir bara, hiçbir sıyrık olmadan. | Open Subtitles | وقال ان هناك بعض دفع وبعض تدافع، أثار بعض الأصوات، لكنه قال سار القاضي من كالاهان، |
Figgis'in NYPD'de ajanı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وقال ان فيغي لديه جواسيس في شرطة نيويورك. |
Hayatta olan en yakın akrabasının Arizona'daki yeğeni olduğunu söyledi | Open Subtitles | وقال ان اقرب قريب له مازال على قيد الحياة قريبه الذي في اريزونا |
Montreal'deki gizli görevde akşam yemeğindeydik ve kendim hakkında bildiğimi sandığım her şeyin yalan olduğunu söyledi. | Open Subtitles | كنا سرية في مونتريال بعد العشاء، وقال ان كل شيء اعتقدت أنني أعرف عن نفسي كان كذب. |
Deli değil. O Trevor'ın iyi olduğunu söyledi. Merak etme. | Open Subtitles | انه ليس مجنون وقال ان تريفور بخير |
Ameliyatın başarılı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وقال ان العملية الجراحية ناجحة |
Benden sonra birisinin daha olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وقال ان احدهم كان لي التالية. |
Vincent bana kocamın suikastin bir hedefi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وقال ان زوجي كان هدفا. |
Jonah aradı, Clive Baker'ın apandisinin patlamak üzere olduğunu söyledi, ki bu garip, çünkü 12 yaşındayken ben ameliyatla almıştım. | Open Subtitles | لقد اتصل(جوهان) للتو وقال ان زائدة(كليف بيكر)الدودية علي وشك الإنفجار وهذا غريب ,لاني استئصلتها له عندما كان عمره 12 سنة |
Geçen yaz bir kadın ben ve Kris'le irtibata geçti ve bir üvey oğlu olduğunu söyledi. | Open Subtitles | ،الصيف الماضي (امرأة اتصلت بي و مع (كريس وقال ان لديّ ابن ، ابن بالتبـّني |
Bu gecenin büyük final olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وقال ان اليوم سيكون النهائى. |