Şurada harf parçacıkları var gibi. | Open Subtitles | إلى أين؟ يبدو وكأن هناك بعض القطع من الحروف هنا |
Plasentanın oluştuğu yerde kanama var gibi. | Open Subtitles | يبدو وكأن هناك بَعْض النزف حيث تشكيل المشيمةِ. |
Onun evinde yaşadığınız süre boyunca, sen ve Trey Gilbert arasında neler olduğu hakkında kavram kargaşası var gibi gözüküyor. | Open Subtitles | يبدو وكأن هناك الكثير من التشويش حول الذي حدث بينكِ وبين تراي جلبرت خلال الفترة التي عشتها في بيته |
Sanki bir sorun varmış da bana söylemiyormuşsun gibi geldi. | Open Subtitles | أشعر وكأن هناك خطباً ما وأنت لا تقول اي شيء |
Evet, haklısın. Sanki bir tomar para ve ehliyetle yapılabilecek bir şey... | Open Subtitles | صحيح ، وكأن هناك طريقة ستمتع بعض أطفاليحملونمالوفيرورخصةقيادة .. |
Öyle bir söyledin ki, Sanki bir şeylerin olma şansı varmış gibi. | Open Subtitles | أنت تقول ذلك وكأن هناك فرصه لشئ ما قد يحدث |
Şimdi, burası güney-doğu Afrika. Burada gözüken sanki iki tane üreme zamanı varmış gibi. Ama bundan biraz daha karmaşık olay. | TED | الآن، هذا جنوب شرق أفريقيا. إنها تجعل الأمر يبدو وكأن هناك فترتي تزاوج هنا. الأمر أكثر تعقيداً من ذلك. |
Evet, Henry? Sanki söylemek istediğin bir şey var gibi. | Open Subtitles | نعم, هنري؟ تبدو وكأن هناك شي تود أن تقوله |
Şu an 2 taraf var gibi görünüyor. | Open Subtitles | بيدو الأمر وكأن هناك طرفان الآن |
Dünyada iki çeşit insan var gibi... | Open Subtitles | وكأن هناك نوعين من البشر في هذا العالم |
Bir sorun var gibi. Sorun mu var? | Open Subtitles | يبدو وكأن هناك مشكلة هل هناك مشكلة؟ |
İletişimde bir çeşit problem var gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو وكأن هناك مشكلة ما بالإرسال |
Ancak ek bir sorun var gibi görünüyor, | Open Subtitles | لكن يبدو وكأن هناك مشكلةَ إضافيةَ |
Sanki bir amacı varmış gibi hızlı hızlı yürüyordu. | Open Subtitles | كان يتحرك سريعًا وكأن هناك دافع لهذا |
Sanki bir şey eksik, değil mi? | Open Subtitles | يبدو وكأن هناك شيء مفقود. |
Sanki bir örtü kaldırılmış gibi. | Open Subtitles | الأمر وكأن هناك غطاء تم رفعه |
"Tutuşmuş" da, kulağa, Sanki bir şeyler ters gibi geliyor. | Open Subtitles | ملتهب " تبدو وكأن هناك عيب فيه" |
Sanki Time ve People arasında bir fark varmış gibi. | Open Subtitles | تقول هذا وكأن هناك إختلاف بين الوقت والناس |
Birileri sanki konuşmada başka birileri daha varmış gibi davranıyorsa... | Open Subtitles | عندما يتصرف أحدهم وكأن ,هناك شخص إضافي يسمع الحديث |