ويكيبيديا

    "وكان عليها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • zorundaydı
        
    • zorunda kaldı
        
    Onu geri getirmek zorundaydı. Open Subtitles وكان عليها إعادته للمنزل
    7 tane çocuğu doyurmak zorundaydı. Open Subtitles وكان عليها إطعام سبعة أطفال.
    Uzaklaşmak zorundaydı. Open Subtitles وكان عليها أن تبتعد.
    Yere düştüğünde, her iki bacağını da kırdı ve çalılıklarda saklanmak için karnı üzerinde sürüklenmek zorunda kaldı. TED لكنها وعند سقوطها على الأرض، قامت بكسر ساقيها، وكان عليها الزحف على بطنها للوصول والاختباء في الشجيرات.
    Gidişin onu o kadar üzdü ki... kendini bir kocayla avutmak zorunda kaldı. Open Subtitles هي تحملت فكرة غيابك وكان عليها أن تواسي نفسها بزوج
    Bana çok korktuğunu ve kimseyle konuşamayacağını söyledi. - Eve gitmek zorunda kaldı. Open Subtitles قالت لي أنّها مذعورة، وأنّها لا تستطيع التحدّث لأحدٍ، وكان عليها العودة إلى المنزل.
    Annem, aynı zamanda hukuk okurken ikimizi de büyütmek zorunda kaldı. Open Subtitles وكان عليها أن ترفع لنا على حد سواء في حين الذهاب إلى المدرسة القانون في نفس الوقت.
    Yüzlerce ayakkabı yaptırmak zorunda kaldı. Open Subtitles وكان عليها أن تشتري مِئة زوج من الأحذية الجديدة
    Kariyerinde ilerleyebilmek adına doktora yapmak istedin ve senin ...eğitim masraflarını ödeyebilmek için ...polis olmak zorunda kaldı. Open Subtitles أردت أن تحصل على الدكتوراة لذلك يمكن تعزيز حياتك المهنية، و وكان عليها أن يصبح ضابط شرطة
    Sonra her iki oğlunu da kaybetti ve her şeyi satmak zorunda kaldı. Open Subtitles ثم فقدت كلا ابنيها وكان عليها ان تبيعه
    O da yeğenine bakmak zorunda kaldı. Open Subtitles وكان عليها أن تعتني به

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد