ويكيبيديا

    "وكبيرة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • büyük ve
        
    • ve büyük
        
    • ve kocaman
        
    Yani, Adam Smith, daha 18. yy'da yazmıştı, "Çin piyasası Avrupa'daki her şeye oranla daha büyük ve daha karmaşıktır." TED اعني ان آدم سميث كتب في اواخر القرن الثامن عشر ان السوق الصينية متطورة وكبيرة وأكثر تنظيماً اكثر من اي سوق في اوروبا
    Onlara birlikte daha güçlü olduğumuzu söylerdim Bu akımın öncü ve mağdurlardan oluştuğunu ve her gün büyük ve küçük şeyler yaptığımızı. TED كنت أخبرهم بأننا أقوى سويةً وأن هذه حملة من الناجين والمدافعين عنهم الذين يقومون بأشياء صغيرة وكبيرة يوميًا
    Çocuğumuzun, büyük ve mutlu bir ailede doğmasından daha önemli hiçbir şey yok. Open Subtitles أتمنى أن يتقبلوا الأمر بسرور لايهمني شيء أكثر من أن ننجب طفلنا في عائلة سعيدة وكبيرة
    Tümörü çıkarmak için orta ve büyük damar döngülerini bulmalıyım. Open Subtitles أريد حلقاتٍ شريانية متوسطةً وكبيرة لاستئصال الورم
    Ünlü ve büyük tasarımcıların moda bilinci yüksek katılımlarını sağlamak için uğraştı. Open Subtitles وحث أشهر المصممين وكبيرة للمشاركة في الموضة وسائل أكثر.
    Anaç ve kocaman, boncuk gibi gözleri olan bir balık. Open Subtitles انا اعنى واحدة كبيرة مع عيون واسعة وكبيرة
    Anaç ve kocaman, boncuk gibi gözleri olan bir balık. Open Subtitles انا اعنى واحدة كبيرة مع عيون واسعة وكبيرة
    Şuna bakın. Abartı, pahalı. büyük ve çirkin. Open Subtitles أعني، انظري لهذا، إنها مبالغة مكلفة وكبيرة وقبيحة
    Düğün büyük ve özel bir partidir çünkü ondan sonra gelenler didinmekten ve tekerrürden ibarettir. Open Subtitles الزفاف حفلة خاصة وكبيرة كل مايأتي بعده عمل مجهد و تكرار
    Bir kedi nispeten büyük ve ağırdır. TED والقطة ثقيلة وكبيرة الحجم نسبيًا.
    Kayalara dikkat et. Oldukça büyük ve sivriler. Open Subtitles وأحذر من تلك الصخور أنها حادة وكبيرة
    - Aynen. büyük ve iyi ışık alıyor. Open Subtitles نعم , لديها إضاءة ممتازة جميلة وكبيرة
    Benden büyük ve çarpıcı bir hikaye bekliyor, ama elimdeki tek haber, Grandville'deki tüm radyo dalgalarının bozulmuş olması. Open Subtitles يريد مقالة مهمة وكبيرة وكل ما يمكن أن أجده (هو الفقدان المفاجيء لإشارة المذياع في (جرانفيل
    avuç içlerimdeki büyük ve inanılmaz şekilde parıldayan topu hissedebiliyorum. Open Subtitles ككرة لماعة وكبيرة..
    İki hafta önce ben şey yaptım -- biliyorsunuz, küçük, orta ve büyük boylarda Klein şişeleri yapıp satıyorum, TED وقبل أسبوعين صنعت -- أتعلمون؟ كنت أصنع قوارير كلاين بأحجام صغيرة، ومتوسطة، وكبيرة.
    Ve zaman içinde yıkıldıklarında göletlerinde biriken sular, vadiden aşağıya bir şelaleden akarcasına akacak ve büyük bir güç yaratarak yoluna çıkan herşeyi silip süpürecektir. Open Subtitles إندفاع الماء الذي سيحدث خَلْفهم والشلالات التى ستسقط ستولد قوة ضخمة وكبيرة بالقدر الكاف لجرف كل ما في طريقها. خمسون سنة بعد البَشَر‏
    Bu Danny denen çocuk aşkını arıyor kızların üçer tane çantası var küçük, orta ve büyük. Open Subtitles دانيو هذهالفتاة تبحث عن الحُب، وكل فتاة لديها ثلاث حقائب... صغيره الحجم، ومتوسطة، وكبيرة.
    Güzel ve büyük. Open Subtitles لطيفه وكبيرة
    Vay canına. Ne kadar hoş ve kocaman. Open Subtitles أوه, إنها جميلة جداً وكبيرة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد