Ne yazık ki antibiyotik direnci de öyle. | TED | ولسوء الحظ، وكذا مقاومة المضادات الحيوية. |
Kumar yanlıştır, hile de öyle Sahte senetler de | Open Subtitles | المقامرة خطأ وكذا الغش وتزوير الكمبيالات أيضاً. |
Birisi bana doğru yürüyor ve "Merhaba, adım Falan - filan. | TED | ثم يتوجه هذا الشخص إلي، ثم يقول: "مرحبا اسمي كذا وكذا. |
'Tebrik ederim' gibi Falan - Öyle bir telefon gelmedi mi? | Open Subtitles | ألم تردكِ مكالمة تقول تهانينا ، وكذا وكذا ؟ |
Ve sonra adrenalin iğnesi vesaire yapmak gerekiyor. | Open Subtitles | ثم أحتاج من تسديدة الأدرينالين وبلاه، كذا وكذا وكذا... |
O kızla çıkmakla hata yaptığımı ve Celeste gibisinin milyonda bir karşıma çıkacağını, vesaire vesaire... | Open Subtitles | واني ارتكبت خطأً مع تلك الفتاة الآخرى "وانها الوحيدة ليس لها مثيل في الملايين"وكذا.وكذا.وكذا |
Ve onur duyuyorum ki bu blah, blah, blah ve üstünde, ileride vs.. ve kabak tadından dolayı. | Open Subtitles | وأنهُ لشرفاً لي أن كذا وكذا وكذا وإلى ما ذلك وهلم جره حتى الغثيان |
Yanında gelen taş da öyle. | Open Subtitles | وكذا الشاب الجذاب الذي أتى معه |
Erkekler de öyle. Bu da biraz ilginç. | TED | وكذا الذكور أيضاً. هذا مثير للاهتمام. |
Joe'yu ortaya çıkarmak istiyordun, ben de öyle. | Open Subtitles | فقد أردت كشف (جو)، وكذا كان حالي |
Ben de öyle madam. | Open Subtitles | وكذا أنا سيدتي |
Ashley'nin de öyle. | Open Subtitles | (وكذا الحال مع (آشلي |
Senin ki de öyle. | Open Subtitles | وكذا شعرك |
(MARTIN SANCHEZ - GD HAYRANI) Bir filme bilet kazanmaktan Falan bahsediyorlardı. | Open Subtitles | وكانوا يتحدثون عن الفوز هذه التذاكر لفيلم وكذا وكذا وكذا. |
Bu işte o kadar kötü şeyler gördüm ki aklımdan çıkaramıyorum Falan filan diyebilirim ama doğru değil. | Open Subtitles | أقول لقد رأيت ذلك سيئا كثيرا الاشياء في هذا النوع من العمل، الكثير من المنكرات، أنها تطاردني. كذا وكذا وكذا. |
Falan filan. Ama züğürt olduğumuzun farkına var. | Open Subtitles | وكذا وكذا وكذا، ولكن دعونا نواجه الأمر، نحن كسر كل سخيف. |
Tanıdığım o ise, savruğun biridir, şuna buna düşkündür Falan. | Open Subtitles | انه لشخص عربيد مدمن على كذا وكذا |
- vesaire, vesaire, vesaire. | Open Subtitles | كذا وكذا وكذا وكذا ، كذا وكذا وكذا |
"Hiçbir şey bulunamadı" vesaire vesaire. | Open Subtitles | "لا شيء من قيمة استرداد" وكذا وكذا وكذا. |
yada "seni öldürmem için yalvaracaksın", blah, blah, blah. | Open Subtitles | أو "عليكي أن تتوسلين لي لقتلك ", وكذا وكذا وكذا |
- kurallar, politika, blah, blah, blah. | Open Subtitles | -القوانين, السياسة, وكذا, وكذا, وكذا. |
Churg Strauss sendromu ya da diğer otoimmun hastalıklar da öyle. | Open Subtitles | وكذا متلازمة (شيرغ-ستراوس)، وأيّ مرض مناعي ذاتيّ لحدٍ كبير |