Ve telefonda da dediğim gibi, başka bir kız daha vardı. | Open Subtitles | وكما قلت لكِ على الهاتف , لقد قابلت .. فتاة أخرى |
Ve teklifimde de dediğim gibi, bunun kader olduğunu hissediyorum. Öyle değil mi? | Open Subtitles | وكما قلت وأنا أطلب يدك للزواج أشعر كما لو أن هذا قدرنا، صحيح؟ |
Evet bayım. dediğim gibi verebileceğim en iyi fiyatı veriyorum. | Open Subtitles | أجل يا سيدي وكما قلت أنا أعطيك أفضل سعر لك |
Ne de olsa, Dediğin gibi, zaten yakınlaşmışsınız. | Open Subtitles | بعد كل هذا , وكما قلت انت بالفعل تورطت فى هذا |
Tıpkı Dediğin gibi herkes rock konserine gidebilir. | Open Subtitles | وكما قلت اي شخص يمكنه الذهاب لحفل موسيقي |
Konuşmamın başında söylediğim gibi, 1989 sonbaharında, Berlin sokaklarındaki bu insanların ceplerinde, mobil telefonlarının olduğunu hayal edin. | TED | وكما قلت في البداية ، تخيّلوا لو أن جميع هؤلاء الناس في شوارع برلين في خريف سنة 1989 كان لديهم هواتف نقالةٍ في جيوبهم. |
Su taşıdıklarında, daha önce söylediğim gibi sadece kadınlar su taşır, küçük çocuklarını, kız çocuklarını da su taşımaları için yanlarına alırlardı, aksi taktirde evde kardeşlerine bakarlardı. | TED | وعندما يذهبن لجلب المياه، لأنه وكما قلت آنفاً، النساء فقط هن من ينقل المياه. اعتدن على أخذ بناتهن أيضاً لجلب المياه. أو يبقين في المنزل للعناية بإخوتهن. |
Günahlarımıza değil Kilisenizin inançlarına bakın ve söylediğiniz gibi, barış ve beraberlik nasip edin. | Open Subtitles | لا تنظر إلى خطايانا ، ولكن أنظر إلى إيماننا بكنيستك وكما قلت:"إجتمعوا بسلام و توحدوا" |
Daha önce de dediğim gibi kime ilham verdiğinizi asla bilemezsiniz. | TED | وكما قلت سابقًا، لا أحد يعلم مَن قد تلهمون. |
Bu varacağımız yerdir ve daha önce dediğim gibi, sonsuz gençlik sırrının yarasa kalıtlarında yattığına inanıyorum. | TED | هذا مانريد أن نسبر أغواره، وكما قلت سابقا، أعتقد بأن السر للشباب الدائم يكمن في جينوم الخفافيش. |
dediğim gibi bu, 5 milyar dolarlık bir endüstri. | TED | وكما قلت, انه نشاط بقيمة ٥ مليارات دولار. |
Ve dediğim gibi, bu ilk deneylerde çok dikkâtli olmak zorundaydık, bu yüzden şöyle yaptık. | TED | وكما قلت يجب أن نهتم بهذه التجارب الأولية وهكذا جرت التجربة أخيرا |
Ve önceden dediğim gibi, bir idealin peşinde olduğumuz bir dünyada yaşıyoruz. | TED | وكما قلت سابقاً، إننا نعيش في عالم يبحث عن نموذج مثالي. |
Üçüncü olarak, dediğim gibi, bu sebeplerden animasyonların çoğu tekrara dönüşüyor. | TED | وثالثا ، وكما قلت ، معظم الرسوم المتحركة تحتوي على كثير من التكرار بسبب هذا |
Dediğin gibi, ayrı olabiliriz ama görevlerimizi devam ettirmeliyiz. | Open Subtitles | وكما قلت لربما نحن منفصلين ولكن لدينا واجب مشترك |
Ve senin de Dediğin gibi, bizim kaderimiz birbiriyle örülmüş. | Open Subtitles | وكما قلت لك... لا يمكن فصله مصير لدينا بمصير الآخرين |
Ama Dediğin gibi baskı altındayken bu o kadar da kolay değil, kabul ediyorum. | Open Subtitles | وكما قلت: من المخيف أن يشعر المرء بالضغط، أستطيع الاعتراف بهذا |
Kwabena Boahen : Evet, başlangıçta da söylediğim gibi. İlk bilgisayarımı gençliğimde, Accra'da büyürken aldım. | TED | كوابينا بواهن : نعم ، وكما قلت في البداية. حصلت على أول حاسوب لي عندما كنت مراهقا يافعا، في أكرا. |
Bir gün Leydi Catherine'e de söylediğim gibi İngiliz Sarayı'nı en parlak süsünden mahrum bırakıyor. | Open Subtitles | ومع ذلك وكما قلت للسيدة كاثرين يوما ما لقد حرم البلاط البريطانى من أزهى جوهرته |
Hayır efendim, söylediğim gibi, radyo harap olmuştu. Bağırmak sadece düşman ateşini üzerimize çekiyordu. | Open Subtitles | كلا سيدي وكما قلت بأن الراديو كان عطلان كان يصيح حتى يسترعي انتباه العدو |
Sizin de söylediğiniz gibi. | Open Subtitles | مثل ماء في بركة وكما قلت |
Ve, söylediğim gibi, her tip direk saldırı sorun teşkil edecektir. | Open Subtitles | وكما قلت فان اى محاوله للهجوم ستكون مشكله |