ويكيبيديا

    "وكَانَ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ve
        
    Ama bunun yerine hastaneye yatırdılar ve bana çok iyi baktılar. Open Subtitles وبدلاً مِن ذلك، دَخلتُ مستشفى، وكَانَ عِنْدَهُ عنايةُ على مدار الساعةُ.
    Chao yine de endişeliydi ve önce adamlarından birine ateş ettirdi. Open Subtitles وكان تشاو لا يزال قلقاً وكَانَ عِنْدَهُ أحد رجالِه يصابون أولاً
    Patronu, inatçı ve ağır bir şekilde bağırsaklardan hasta olduğundan beri, ki izinli gün sayısı arttı, Georg'dan servisin başına geçmesini istediler. Open Subtitles مؤخراً أصبح رئيسه يعاني من مرض معوي وكَانَ غالبا مريض
    Rüyamda yüzümdeki deriyi yırttığımı ve altında başka birinin olduğunu gördüm. Open Subtitles حَلمتُ أنا مزّقتُ كُلّ الجلد مِنْ وجهِي وكَانَ هناك شخص آخر تحته.
    Şaşıydı. 90 santim boyundaydı ve nefesi baykuş pisliği gibi kokuyordu. Open Subtitles بِطول 3 أقدامٍ الأحول وكَانَ عِنْدَهُ نفسُ مثل ذرقِ البومةِ.
    Bir gün gözlerini açtı ve neler olduğunu anlayamadı başta sonra kendine geldi Open Subtitles يوم واحد هو فقط فَتحَ عيونَه وكَانَ مثل الذي يُخرّبُ.
    İşten erken çıktığını ve yatmaya gittiğini söyledi, uyandığında beni arayacaktı. Open Subtitles قالَ بأنّه نَزلَ من العملِ مبكراً وكَانَ ذاهِباً إلى سريرِ، وهو يَدْعوني عندما إستيقظَ.
    Parayı her an geri isteyebilirlerdi, ve 24 saat içinde ödemek zorundaydınız. Open Subtitles وهو أن القرض يُمْكِنُ أَنْ يُطلب في أي وقت كان وكَانَ لِزاماً أَنْ يُسدَّد خلال 24 ساعة
    Aslında bu konuyu bilen ve haber yapmaya cesaret eden sadece bir gazeteci var. Open Subtitles في الحقيقة، هناك مراسل إعلامي وحيد، سَمعَ به .وكَانَ لديه الشجاعةُ لتَغْطية هذه القضيةِ
    ve sudan buruşmuş korkunç dergiler vardı. Open Subtitles وكَانَ عِنْدَهُ مجلاتُ مروّعةُ لتَوفير المالِ.
    Kısa saçlı, sıska ve gözlük takıyordu. Open Subtitles كَانَ عِنْدَهُ شَعرُ قصيرُ، نحيل وكَانَ يَلْبسُ الأقداحَ.
    Alvarado'nun sahip olduğu her şey bu,... ve onu yakaladıklarında bunları mı giyiyormuş? Open Subtitles الآن، هذا كُلّ شيءُ ألفارادو كَانَ عِنْدَها وكَانَ يَلْبسُ متى يَعتقلونَه؟
    Arka bahçeye gittim ve her yerde mumlar vardı. Open Subtitles لذا ذهبت إلى الساحةِ الخلفية وكَانَ الشموعُ فى كل مكان. و رباعي وتري.
    Ama ben ne giyeceğimi düşünmedim... Dün Bergdorf'ta gördüm ve senin için almak zorundaydım. Open Subtitles اوه، لَكنِّي لا، أنا لا لم افكّر به رَأيتُه في بيرجدورف أمس وكَانَ عِلي
    Eli David, buraya geldi ve hemen ardından da öldü. Open Subtitles ألي ديفيد وَصلَ هنا يوم واحد وكَانَ ميتَ القادمون.
    O halde şüpheli kazayı gördü ve onu hastaneye götürüyordu. Open Subtitles لذا الحَادِث الغير فرعي على الحادث بِالصُّدفَة وكَانَ يَأْخذُها إلى المستشفى.
    Kanmca ölümü ani olmus... ve dogrudan dogruya bu yaradan kaynaklanms. Open Subtitles الموت، في رأيي، كَانَ فورياً... وكَانَ سببه هذا الجرحِ.
    Üstü kanlıydı ve elinde tabanca vardı. Open Subtitles هو غُطّى بالدمِّ وكَانَ عِنْدَهُ a بندقية.
    Şiir olarak yazmış ve bir gece İnsan Kolektifinde ben de gitarla ona eşlik ettim. Open Subtitles كَتبَه كa قصيدة وكَانَ يَقْرأُه ليلَ واحد في الجَماعيِ الإنسانيِ، عندما إشتركتُ به بقيثارتِي.
    Biliyorum, ama o dünyada yaşayan ve gerçek olan onun gibi davranıp onun gibi giyinen milyonlarca kadını temsil ediyor... Open Subtitles أَعْرفُ، لَكنَّها مثّلتْ ملايين النِساءِ التي كَانتْ حقيقيات... وكَانَ عِنْدَهُ لِبس وتَصَرُّف مثل ذلك...

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد