Ben yapmadım. Kimin yaptığını da bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لم أفعل ذلك، ولا أعرف من هو الفاعل .. |
tamam, yani görmezden gelebiliriz aptalca düşüncemden sana bahsetmemeliydim ve bilmiyorum ,eskisi gibi yaşayalım? | Open Subtitles | حسنا, هل نستطيع أن نمثل كأني لم أخبرك أبدا عن إنجذابي الغبي نحوكِ ولا أعرف, فقط هل يمكن أن نعود لما كنا عليه من قبل؟ |
Ama ben ondan hoşlanıyorum ve ne yapabileceğimi de bilmiyorum. | Open Subtitles | لكن إنها تروق لي حقــا ولا أعرف ما الذي أفعــله. |
Senin için bunu nasıl düzelteceğimi bilmem gerekirdi ama nasıl yapılır bilmiyorum. | Open Subtitles | يفترض أن أعرف كيف أصلح تلك الأمور ولا أعرف كيف أفعلها وحسب |
Ama Amishlerin telefonları olmadığına göre kimi arayacağımı bilemiyorum. | Open Subtitles | لكن الأغراب ليس عندهم أى هواتف ولا أعرف بمن أتصل |
Seninle hayatımda yaptığım en çılgınca şeyi yapmak üzereyim ve adını bile bilmiyorum. | Open Subtitles | أوشكت أن أفعل الشيء الأشد جنوناً فعلته في حياتي لكها ولا أعرف اسمك |
Ayrıca, duydun mu bilmiyorum ama insanlar pizzam için çıldırıyor. | Open Subtitles | ولا أعرف إن كنتِ سمعت، لكن الناس يهتاجون بشأن بيتزاي. |
Çok tuhaf, kardeşimi hiç görmedim. Nasıl biri olduğunu da bilmiyorum. | Open Subtitles | ذلك غريب, أنا لم أر أخي أبدًا ولا أعرف حتى كيف يبدو |
Artık kim olduğunu da bilmiyorum ama ben bundan sıkıldım artık. | Open Subtitles | ولا أعرف من تكون على أية حال ولكن هذا لا يكفى بالنسبة لى |
Ama işin gerçeği, bu kapıyı ben kilitlemedim alarm çaldığında kendi kendine kitlendi ve nasıl açacağımı da bilmiyorum. | Open Subtitles | لكن لا يمكنني الخروج من الباب لقد أغلقت نفسها عندما انطلق الإنذار ولا أعرف كيف أفتحها |
İstediğin gelecek mümkün olmayabilirdi ve bilmiyorum işte, gidebilirdin. | Open Subtitles | وان المستقبل الذي تريدين لن يكون لن يكون ممكناً , و000 ولا أعرف , قد تتركيني |
Neredeyse varmıştık ve bilmiyorum doğru gelmedi bana. | Open Subtitles | أوشكنا على الوصول ولا أعرف. لم أشعر الإرتياح للأمر وحسب |
Bunu veren insanları tanımıyorum ve neden verdiklerine de bilmiyorum. | Open Subtitles | ولا أعرف أولئك الناس ولا أعرف لما تبرّعوا |
Bak, kim olduğunu bilmiyorum ve buraya neden geldiğini de bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف من أنت, ولا أعرف لماذا أتيت هنا. |
Ateş etmeyi bile bilmem, hiç ateş etmedim. | Open Subtitles | ولا أعرف كيف استخدمه ولم اطلق رصاصة واحـدة في حـياتي |
Sen, ben, Sam ve Jonas, önümüzdeki günlerde gittikçe kötüye gideceğiz ve onun iyileştirmesine izin verirsek ne olacağını bilemiyorum. | Open Subtitles | أنت, وأنا,سام وجوناس سنصبح أسوء في اليوم التالي أو بعدة ولا أعرف ما سيحصل إذا تركناها تحاول شفائنا |
Çalışamıyorum. Biri beni takip ediyor ve nedenini bile bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع العمل، و الآن أنا مطارد ولا أعرف لماذا. |
Bunun genellikle nasıl işlediğini bilmiyorum, ama Josh'a bazı sorular sorarak başlayabileceğimizi düşünüyordum. | Open Subtitles | ولا أعرف كيف يجري هذا كنت أفكر أن نبدأ بسؤال جوش بعض الأسئلة |
Suçluları o şeyin arka koltuğunda götürmekten utanıyorum. Senin koltuğunu bilemem ama benimkinde bir yay var ki sürekli-- | Open Subtitles | أنا مُحرج فقط من حجز مُجرمين في الخلف من تلك السيّارة، ولا أعرف حول مقعدكِ، |
Plazmanın ne olduğuna emin değilim ve insanın ihtiyacı oluyor mu bilmiyorum ama hissettiğim kadarıyla sanırım gerekli bir şeymiş. | Open Subtitles | لست واثقة ما هي الصفائح الدموية ولا أعرف إن كان المرء بحاجة إليها لكن حسب ما كنت أشعر أظننا نحتاجها |
- Buna hazırlıklı değildim uzmanı da tanımıyorum. | Open Subtitles | لم يتسنى لي التحقق من هذا ولا أعرف خبيركم الفني |
Kim oluğunu, neye benzediğini.... ...hiç bilmiyorum... | Open Subtitles | ولا أعرف من هو, كيف شكله ولا أعرف حتى اسمه |
Buraya ilk gelişim ve şehir hakkında hiçbir fikrim yok. | Open Subtitles | لأني أول مرة آتي لهذه المدينة ولا أعرف حتى الشرق من الغرب |
Senden ne beklediğini bilmiyorum, ve, ve senin kim olduğunu düşündüğünü anlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعلم ماذا تتوقع منك، ولا أعرف من تحسبك |
Dediğim gibi benim alakam yok. Ne olduğunu bilmiyorum. Tamam. | Open Subtitles | اللعنة أنا لا أعرفها ولا أعرف ماذا يجب أن أكتب |