Hı.Umarım John'u kimin vurduğunu anlayacak kadar zekisindir.Silahlarla gitme. | Open Subtitles | أتمنى أن تكون حذق بقدر كافي لكى تعرف .ذلك أن الذي ضرب جون ولا تذهب بدون بنادق |
Kapsül olmadan zaman yolculuğu yapmak berbat bir şeydir. Biraz nefeslen, yarım saat kadar yüzmeye gitme. | Open Subtitles | ،السفر عبر الزمن بلا غلاف واقٍ أمر سيئ إلتقط أنفاسك، ولا تذهب للسباحة لمدة نصف ساعة |
Telsizde kal. Aynı frekansta bekle. Bir yere gitme. | Open Subtitles | يجب أن تظل بجوار اللاسلكي و على نفس الموجه ولا تذهب إلى أي مكان |
Sana gitme dediğimde sen n'aptın, gittin. Şimdi de git diyorum, bu yüzden gitmiyorsun. | Open Subtitles | عندما قلت "لاتذهب" ذهبت الآن أقول "اذهب" ولا تذهب |
Ne olur, kal bizimle, gitme Wittenberg'e. | Open Subtitles | ارجوك تبقى معنا ولا تذهب الى ويتنبرج |
Eli boş gitme. | Open Subtitles | ولا تذهب خالي الوفاض |
Yandaki kapıya gitme. | Open Subtitles | ولا تذهب بها للباب الاخر |
Sakın Rahip Callaway'e gitme. | Open Subtitles | ولا تذهب للأب كالوى |
Ve ben o camları süpürene kadar o tarafa gitme, tamam mı? | Open Subtitles | ولا تذهب إلى هناك |
Kendi başına ormana gitme. | Open Subtitles | ولا تذهب للغابة لوحدك |
Aslında eve gitme hiç bence artık. | Open Subtitles | أوتدري؟ ابقى ولا تذهب لمنزلك |
Ve sakın yalnız gitme. Ben bir Alfa'yım. | Open Subtitles | ولا تذهب إليه وحدك - أنا ألفا - |
gitme diyorsam gitme! | Open Subtitles | ولا تذهب اذا قلت لا تذهبِ |
- Yakınına bile gitme! | Open Subtitles | –ولا تذهب بالقرب منه! |
Artık dursan iyi edersin. Ice'ın peşinden de gitme. | Open Subtitles | (من الأفضل أن تتوقّف ولا تذهب خلف (آيس |