ويكيبيديا

    "ولا يجب عليك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • zorunda değilsin
        
    • gerek yok
        
    Ağabeyin oldukça kaba, hırsızlık yapan biri, bu şekilde yaşamak zorunda değilsin. Open Subtitles تبا لذلك , جاك ان أخاك لص و مجنون ولا يجب عليك العيش بتلك الطريقة
    Seni dövmeye hakkı yok, eve gelmekten ya da onun kızacağından korkmak zorunda değilsin. Open Subtitles لا يجب علية ضربك ولا يجب عليك الخوف من العوده للمنزل حتى لاتغضبة
    Düğüne seni de davet etmek istiyorum. Garip bir durum biliyorum ve çok da ısrarcı değilim ama Mia ile Tom'un gelmesi güzel olurdu. Fakat sen gelmek zorunda değilsin. Open Subtitles وانا اعتقد ، انك يجب ان تكون حاضراً في الزفاف يبدوا الأمر غريباً ، ولكن من اجل توم واجلي ، ولا يجب عليك
    Öteki tarafla oturduğunuzda hemfikir olmanıza gerek yok. TED ولا يجب عليك الموافقة عندما تجلس مع الجانب الاخر
    Ve zihninizin çalışma şeklini anlayıp bundan faydalanmanız için illa ki hafıza sarayları inşa etmenize ya da iskambil kağıtlarının dizilişini ezberlemenize gerek yok. TED ولا يجب عليك أن تبني قصور ذاكرة أو حفظ مجموعات من أوراق اللعب للإستفادة من القليل من البصيرة عن كيفية عمل عقلك
    Çalıntı arabalarla bir boktan kasabadan diğerinde gitmek zorunda değilsin. Open Subtitles ولا يجب عليك أن تتنقل من بلدة خسيسة لأُخرى بسلسلة من السيَارات المسروقة
    Eğer anlatmak istemiyorsan bana söylemek zorunda değilsin. Open Subtitles ولا يجب عليك إخباري أي شي إن لم تودي ذلك
    "Sen de benim" demek zorunda değilsin. Open Subtitles ولا يجب عليك ات تقول بأني اعز اصدقائك
    Ben seni sevmek zorunda değilim. Sen beni sevmek zorunda değilsin. Open Subtitles لا يجب أن أروقك ولا يجب عليك أن تروقني
    Ben seni sevmek zorunda değilim. Sen beni sevmek zorunda değilsin. Open Subtitles لا يجب أن أروقك ولا يجب عليك أن تروقني
    Artık sırlarımla yaşamak zorunda değilsin. Open Subtitles ولا يجب عليك العيش مع اسراري بعد الان
    Mükemmel olmak zorunda değilsin Open Subtitles ولا يجب عليك أن تكونى مثالية
    Mükemmel olmak zorunda değilsin Open Subtitles ولا يجب عليك أن تكونى مثالية
    Bunu yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles -وأنا (بيلي) ، ولا يجب عليك هذا
    Çöplerle uğraşmana da gerek yok çünkü çöpler benim işim. -Çöpler onun işi. Open Subtitles ولا يجب عليك التعامل مع القمامة لأنني انا من يتعامل مع القمامة
    Ryan'dan çok önce kalmış olan minicik hisler için dövünmene gerek yok. Open Subtitles ولا يجب عليك أن توبخي نفسك عن شعور صغير موجود فيك منذ مدة طويلة قبل راين
    Artık Patrick'le karşılaşırım diye endişelenmene gerek yok. Open Subtitles ولا يجب عليك ان تقلق بشأن مقابلة باتريك بعد الان.
    Her odada başka bir parti ve sonrasında eve gitmene de gerek yok. Open Subtitles لمَ تظنّين إنّي وضعتُ نفسي هناك؟ مُضاجعة بعد مُضاجعة، ولا يجب عليك القيادة للمنزل بعده.
    Bir daha özre gerek yok. Open Subtitles لتحديث طبي ولا يجب عليك الاعتذار مرة اخرى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد