"ولا يجب عليك" - Translation from Arabic to Turkish

• zorunda değilsin
• gerek yok

Ağabeyin oldukça kaba, hırsızlık yapan biri, bu şekilde yaşamak zorunda değilsin.
تبا لذلك , جاك ان أخاك لص و مجنون ولا يجب عليك العيش بتلك الطريقة

Seni dövmeye hakkı yok, eve gelmekten ya da onun kızacağından korkmak zorunda değilsin.
لا يجب علية ضربك ولا يجب عليك الخوف من العوده للمنزل حتى لاتغضبة

Düğüne seni de davet etmek istiyorum. Garip bir durum biliyorum ve çok da ısrarcı değilim ama Mia ile Tom'un gelmesi güzel olurdu. Fakat sen gelmek zorunda değilsin.
وانا اعتقد ، انك يجب ان تكون حاضراً في الزفاف يبدوا الأمر غريباً ، ولكن من اجل توم واجلي ، ولا يجب عليك

Öteki tarafla oturduğunuzda hemfikir olmanıza gerek yok.
ولا يجب عليك الموافقة عندما تجلس مع الجانب الاخر

Ve zihninizin çalışma şeklini anlayıp bundan faydalanmanız için illa ki hafıza sarayları inşa etmenize ya da iskambil kağıtlarının dizilişini ezberlemenize gerek yok.
ولا يجب عليك أن تبني قصور ذاكرة أو حفظ مجموعات من أوراق اللعب للإستفادة من القليل من البصيرة عن كيفية عمل عقلك

Çalıntı arabalarla bir boktan kasabadan diğerinde gitmek zorunda değilsin.
ولا يجب عليك أن تتنقل من بلدة خسيسة لأُخرى بسلسلة من السيَارات المسروقة

Eğer anlatmak istemiyorsan bana söylemek zorunda değilsin.
ولا يجب عليك إخباري أي شي إن لم تودي ذلك

"Sen de benim" demek zorunda değilsin.
ولا يجب عليك ات تقول بأني اعز اصدقائك

Ben seni sevmek zorunda değilim. Sen beni sevmek zorunda değilsin.
لا يجب أن أروقك ولا يجب عليك أن تروقني

Artık sırlarımla yaşamak zorunda değilsin.
ولا يجب عليك العيش مع اسراري بعد الان

Mükemmel olmak zorunda değilsin
ولا يجب عليك أن تكونى مثالية

Bunu yapmak zorunda değilsin.
-وأنا (بيلي) ، ولا يجب عليك هذا

Çöplerle uğraşmana da gerek yok çünkü çöpler benim işim. -Çöpler onun işi.
ولا يجب عليك التعامل مع القمامة لأنني انا من يتعامل مع القمامة

Ryan'dan çok önce kalmış olan minicik hisler için dövünmene gerek yok.
ولا يجب عليك أن توبخي نفسك عن شعور صغير موجود فيك منذ مدة طويلة قبل راين

Artık Patrick'le karşılaşırım diye endişelenmene gerek yok.
ولا يجب عليك ان تقلق بشأن مقابلة باتريك بعد الان.

Her odada başka bir parti ve sonrasında eve gitmene de gerek yok.
لمَ تظنّين إنّي وضعتُ نفسي هناك؟ مُضاجعة بعد مُضاجعة، ولا يجب عليك القيادة للمنزل بعده.

Bir daha özre gerek yok.
لتحديث طبي ولا يجب عليك الاعتذار مرة اخرى