ويكيبيديا

    "ولكنّك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Fakat
        
    • Ama sen
        
    • - Ama
        
    • yine
        
    Önüme gelenle yattığım için beni eleştiriyorsun Fakat kendi yaptığınla övünüyorsun. Open Subtitles أنت تنتقدني لأنّي أرضى بأي شيء, ولكنّك تتباهى بالقيام بذلك بنفسك.
    Durum satranç gibi çekişmeli bir oyuna benziyor – Fakat burada karşı tarafın durumunu göremiyorsun. TED هذه الحالة تشبه حالة الخصومة التي تحدث في لعبة الشطرنج ولكنّك هنا لا تستطيع رؤية موقع الخصم.
    Planı uygulamaya hazır olduğunu Fakat yardımım gerektiğini söyledin. Open Subtitles وأخبرتني أنّك جاهزٌ لتنفيذ الخطّة. ولكنّك تحتاجني لمُساعدتك في ذلك.
    Dünyada herhangi bir yeri seçebilirdin Ama sen gittin, burayı seçtin. Open Subtitles كان بإمكانك إختيار أيّ مكان في العالم. ولكنّك إخترت هذا المكان.
    Bu kötü zamanlama idi. Bu doğru. Ama sen onu getirmedin Open Subtitles كان ذلك توقيتاً سيئاً، ذلك صحيح ولكنّك لم تحضريه ليقابلني قبلها
    - Ama cinayetlerin işlendiği gece hiçbir şey duymadın mı? Open Subtitles ولكنّك لمْ تسمع أيّ شيءٍ ليلة وقوع جرائم القتل؟
    Fakat eğer o hot dogu yemekten önce yersen sana yaptığı çorbayı içemezsin. Open Subtitles ولكنّك إذا تناولت السجق قبل العشاء فلن يكون هنالك مكانٌ للحساء الذي قامت بإعداده
    Evlisin, Fakat karın sana sakso çekmemiş Harding çiftliği satın aldığından beri. Open Subtitles أنت متزوج، ولكنّك لم تضاجع زوجتك، منذ أمدٍ بعيد ..
    Seni kırdıgımı biliyorum, Fakat beraber calısıp bir iliski icinde olmamızı isteyen sendin. Open Subtitles أعلم بأنّني قد جرحتك ولكنّك أنت من أردت أن نعمل معاً على الرغم أنّنا في علاقة
    Gerçekten güzel yapılmış Fakat bir süre sonra kusurları fark ediyorsun. Open Subtitles إنّها جميلة الصّنع حقًّا. ولكنّك سترى الصدوع بعد فترة.
    Gerçekten güzel yapılmış Fakat bir süre sonra kusurları fark ediyorsun. Open Subtitles إنّها جميلة الصّنع حقًّا. ولكنّك سترى الصدوع بعد فترة.
    Fakat başardın. Şu kaktüs yiyenleri havaya uçurup sürünerek çıktıkları pis deliklere geri yollayacağız. Open Subtitles ولكنّك عبرتها. سنُعيد أَكَلة أشجار الصبّار أولئك إلى الحُفر التي زحفوا منها.
    Fakat benden hiçbir şey hatta naiplik bile istemedin. Open Subtitles ولكنّك لم تسل قط عن أي شيء ولا حتّى الوصاية
    Evet Ama sen biraz yavaş konuşuyorsun ve ben de bu ilişkinin gerçekten yürümesini istiyorum. Open Subtitles أجل, ولكنّك تتحدثين ببطئ, وأنا أريد أن أقوم بإنجاح هذه العلاقة
    Ben bir çaylağım. Ama sen de bu işte eskisin ve yorgunsun. Open Subtitles ولكنّك عجوز ومتعب، وتحتاج لرؤية جديدة لهذه القضية
    Sana söylediler. Şimdi pişmansın Ama sen de benim gibi sıkıştın. Open Subtitles أخبروك بماهيّتها وبتّ تتمنّى الآن لو أنّك لم تساعدهم قطّ، ولكنّك محاصر
    Bak; seni tanımıyorum Ama sen beni tanıyor gibisin. Open Subtitles اسمع يا أخي، لا أعرفك ولكنّك تبدو وكأنّك تعرفني
    - Ama gerçekten onunla tanışamazsın. - Senden nefret eder. Open Subtitles ولكنّك حقاً لا تستطيعين مقابلتها - ستكرهكِ -
    - Ama yine de daha fazla istiyorsun. Open Subtitles ولكنّك مازلت تريد المزيد من نقودي
    - Ama boşandınız. Open Subtitles ولكنّك تطلقتي على الرغم.
    O incelemeyi ben başlatmış olabilirim Bay Kabadayı ama onu yapan yine sensin. Open Subtitles متباهي ربما كنتٌ السبب في توجيههم لأفعالك ولكنّك من قام بارتكاب تلك الأفعال

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد