Danni, bunu nasıl yapacağım bilmiyorum ama artık birbirimizi görmesek iyi olur. | Open Subtitles | لا أعرف طريقة لطيفة لإخبارك بهذا ولكن لا ينبغي أن نتقابل مجدداً |
Kardeşinizin ve sizin atlarla pek ilgili olmadığınızı ve acılı olduğunuzu biliyorum ama şu an bunun için endişelenmenize gerek yok. | Open Subtitles | أعرف بأنكِ أنتِ وأخيكِ لا دراية لكما في الخيول, وتعانين من خسارة ولكن لا ينبغي أن تقلقي حيال هذا الأمر الآن. |
ama eğitim kültüründe baskın olmamalı. | TED | ولكن لا ينبغي أن تكون الثقافة المهيمنة على التعليم. |
Evet etendim kendisi içeride, ama kendini rahatsız etmememizi söyledi. | Open Subtitles | انه داخل ، يا سيدي ، ولكن لا ينبغي أن يتحدث مع الجميع. |
Neyi halletmek istiyorsan halledebiliriz, ama içeride olmamız gerekmez mi? | Open Subtitles | يمكننا أن نعمل ما كنت أريد العمل بها، ولكن لا ينبغي لنا أن نفعل ذلك في الداخل؟ |
Bir iş arkadaşımla görüşüp birşeyler içeceğim, ama fazla geç kalmam. | Open Subtitles | على موفاة أحد الزملاء لتناول مشروب ولكن لا ينبغي أن يأخذ وقتا طويلا |
Yüzün hakkında çok hassas olduğunu, ama olmaman gerektiğini... | Open Subtitles | وأنك حساس جدا بشأن وجهك ولكن لا ينبغي عليك ذلك |
Yazacak karlı saçmalıklar buldunuz ama demagoji hiçbir zaman cahilliği ve ahlak yoksunluğunu gizlemekte kullanılamaz. | Open Subtitles | تجدون طباعة القمامة مربحة ولكن لا ينبغي أن تستخدم للإخفاء غوغائية الجهل وإنعدام الأخلاق |
Kilitler değiştirilebilir ama belki de değiştirilmemelidir. | Open Subtitles | يمكن للحيوات ان تستبدل ولكن لا ينبغي لها ذلك |
Seninkini elinden aldıklarına üzüldüm, ama ama önemli olanları almalarına izin vermemelisin. | Open Subtitles | أسفة لأنهم يسلبون منك منزلك، ولكن لا ينبغي أن تدعهم يسلبون منك مايهمك |
Başımıza gelen şeyler berbattı ama bu kim olduğumuzu belirleyemez. | Open Subtitles | ،ما حدث لنا كان أمرًا مريعًا ولكن لا ينبغي هذا أن يحدد هويتنا |
Evet ama her zaman pap testi için olmak zorunda değil. | Open Subtitles | وتُعرف أيضاً بمسحة عنق الرحم حسناً، نعم، ولكن لا ينبغي أنْ يكون كله حـول مســــحة عنق الرحـــــم. |
Yaptığımız hiçbir şeyin kolay olduğunu düşünmüyorum ama bu denemeyeceğimiz anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | لا أعتقد إن شيء مما نفعله سهلاً ولكن لا ينبغي علينا التوقف عن المحاولة |
Kontrol noktalarını temizlememiz lazım, ama o kadar da geride olmamalıyız. | Open Subtitles | سيكون علينا مسح نقاط التفتيش، ولكن لا ينبغي أن نتأخّر. |
Doğru ama bir sonraki adımda üzerimizde test etmemiz gerekir. Değil mi? | Open Subtitles | الحق، ولكن لا ينبغي أن تكون الخطوة التالية، مثل، باختباره علينا؟ |
Biraz direndiler ama bu sizin için bir sorun olmamalı. | Open Subtitles | ضع قليلا من المقاومة، ولكن لا ينبغي أن يكون مشكلة بالنسبة لك. |
Kilitler değiştirilebilir ama belki de değiştirilmemelidir. | Open Subtitles | يمكن للحيوات ان تستبدل ولكن لا ينبغي لها ذلك |
Eksiklikler giderilebilir. ama belki de giderilmemeliler. | Open Subtitles | يمكن للحيوات ان تستبدل ولكن لا ينبغي لها ذلك |
ama böyle olmamalı, başka bir şekilde olmalı. | Open Subtitles | ولكن لا ينبغي أن تكون بهذه الطريقة يجب أن تكون بطريقة مختلفة |
Garip bir durum ama aramızı açmasına izin veremeyiz, değil mi? | Open Subtitles | يا لها من حالةٍ غريبة، ولكن لا ينبغي لنا أن نجعلها تحول بيننا، صحيح؟ |