bunu yapmak için, insanlar saklı duygularını yaşarken onları sıradan bir kamerayla kaydediyoruz. | TED | وللقيام بذلك، نستخدم كاميرا فيديو عادية لتسجيل الناس عندما يواجهون انفعالات مخفية مختلفة. |
Ve bunu yapmak için üç yaşındaki çocuğunuza bir tablet verdiniz. | TED | وللقيام بذلك، ناولت طفلك البالغ من العمر ثلاث سنوات جهازًا لوحيًا. |
bunu yapmak için nükleer santralin etrafındaki bölgenin kaba bir topografik haritasını yaptık Ve | TED | وللقيام بذلك، قمنا ببناء خريطة طبوغرافية للمنطقة حول محطة توليد الطاقة النووية. |
bunu yapabilmek için sürekli doğaya dönmemiz lazım. | TED | وللقيام بذلك، نحن بحاجة للعودة دائما إلى الطبيعة. |
bunu yapabilmek için şehrin genelinde alçakça amaçlar için kullanılan üç güçlü eseri toplamaları gerekecektir. | TED | وللقيام بذلك، عليهم أن يقوموا بتجميع ثلاثة قطع أثرية قوية. التي تستخد لأغراض شنيعة عبر الأرض. |
bunu yapmak için, size planktonlarla tüplü dalış yaptıracağız. | TED | وللقيام بذلك، سنأخذكم في رحلة غوص مع العوالق. |
bunu yapmak için, bu üç çok keskin orağı havada çevireceğim. | TED | وللقيام بذلك سوف اقوم بالتلاعب بهذه المناجل الحادة |
Ve bunu yapmak için, halka açık çağrı yaparak konuşma, monolog, diyalog, şiir, sesli okunabilecek Ve icra edilebilecek herhangi bir şey istediler. | TED | وللقيام بذلك، يضعون دعوة مفتوحة للعامة يطلبون الخطب، والمونولوجات، والحوارات، والقصائد، قصاصات من أي شيء يمكن أن تُقرأ بصوت عالٍ وتحاك لتصبح عرضاً. |
bunu yapmak için, beş stratejik zorunluluğa odaklanmamız gerekiyor Ve bunların bir ortak noktaları var: İnsanı öne koymak. | TED | وللقيام بهذا يجب علينا التركيز على خمس ضرورات استراتيجية وكلها تتضمن شيء واحد مشترك منح الأولوية للناس. |
Ve bunu yapmak için, daha büyük bir gemiye ihtiyacımız var. | Open Subtitles | وللقيام بذلك نحن نحتاج لسفينة أكبر كثيراً |
Zengin, katılımlı, cömert topluluklar inşa ederek o alçak güçlerle savaşacağız Ve bunu yaparak da her yere yeniden uyum getireceğiz. | TED | سنحارب تلك القوى الشريرة عن طريق بناء مجتمعات غنية ومشاركة مجتمعات شاملة وكريمة، وللقيام بذلك، سنعيد الوئام إلى الأرض. |
bunu yapabilmek için sadece karanlıktan değil, sivrisinek sürülerinden de korkmamam gerekiyordu Ve uyku tulumum da pek hoş kokmazdı. | TED | وللقيام بذلك، كان يتعين علي مجابهة ليس الظلام فقط، ولكن أسراب البعوض أيضًا، ولم تكن رائحة حقيبة نومي جيدة في الواقع. |
Ve böyle yapmakla... ..temel kuralı çiğnedin. | Open Subtitles | وللقيام بهذا، لقد أخترق القانون الاساسي. |
bunu yapabilmek için bazen sevdiklerimizi harcamamız gerekebilir. | Open Subtitles | وللقيام بهذا العمل ، أحيانا تضطر لقتل احبائك |
bunu yapabilmek için, Fiorella grubuyla işbirliği içerisinde çok basit bir paradigma sunuyoruz, eğer hayvan bu kutuya giderse bir yüzeyinden ışık sinyali alıyor, beyindeki farklı hücreleri ışığa duyarlı hale getirebilmek için. | TED | وللقيام بذلك .. خرجنا بنموذج بسيط بالتعاون مع مجموعة فيوريلا هنا في احد اطراف هذا الصندوق الصغير ان ذهب الفأر الى هناك سوف يوجه نحوه ضوء أزرق من اجل ان يتم جعل الخلايا حساسة تجاه الضوء الازرق |