İş arkadaşlarının beni gözlediğini biliyordu ve bir şey söylemedi. | Open Subtitles | لإحتقار أخّي علم أن زملائه كانوا يراقبونني ولم يقل شيء |
Bir polis memurunu öldürmekle suçlandığım dışında... kimse bana bir şey söylemedi. | Open Subtitles | ولم يقل لي أحد أي شيء إلا أنني متهم بقتل شرطي |
Uzun zaman hiçbir şey söylemedi ama ben anladım. | Open Subtitles | ولم يقل أي شيء لفترة طويلة ، ولكن يمكنني القول |
Bir saat önce aradı ama nerede olduğunu söylemedi. | Open Subtitles | اتصل بي منذ ساعة ولم يقل أين هو ، طلب الأقراص فقط |
Yardım etmek için o kadar uğraştım. Bir teşekkür bile etmedi. | Open Subtitles | لقد تعبت كثيراً لأساعد, غادر ولم يقل كلمة شكر |
Kimse de gözlükler ve topallama hakkında bir şey söylememişti. | Open Subtitles | ولم يقل احدهم شيئا عن النظارات او انه يعرج لذا |
Bilmiyorum, beni hastahaneye getirdi, bana adını söylemedi. | Open Subtitles | لا أعرف، لقد جلبني إلى المستشفى، ولم يقل لي اسمه |
O, ırkçı falan değil. Tek bir kötü söz bile söylemedi. | Open Subtitles | أعني ليس عنصري ولم يقل كلمةَ عنصرية في حياته |
Kimse yapmadı. Kimse bir şey söylemedi. | Open Subtitles | ولكن لا أحد يرى أي شيء ، ولم يقل أحد أي شيء |
Gökyüzü parlayıp durduğu için böyle. Bunun olacağını biliyordu ve hiçbir şey söylemedi. | Open Subtitles | إنّها في هذه الحال لأنّ السماء لا تنفكّ تضيئ، وعلم بوقوع هذا ولم يقل شيئاً |
Kim olduğunu söylemedi. Yani aldattığı apaçık ortadaydı. Ben görmezden geldim. | Open Subtitles | ولم يقل من هو أعني، العلامات كانت هناك، ولكنّي لم أرد أن أراها |
Herkes buranın nasıl olduğunu biliyordu ama kimse bana söylemedi. | Open Subtitles | الكل يعلم ماذا كان هذا المكان ولم يقل لي أي أحد |
Renee direğe çarptıktan sonra tüm aile hastanede olduğu için hiçbirinize bir şey söylemedi. | Open Subtitles | ولم يقل شيئاً لأن العائلة كلها كانت في المستشفى بعد إصطدامها بالعامود |
Ve kimse noktalama işareti kullanabileceğimizi söylemedi. | Open Subtitles | ولم يقل أحد أننا يمكن نستخدم علامات الترقيم |
Nolan beş tehlikeli katilin kontrolünü eline aldı onlara ormanda güvenlice yol gösterdi ve muhabire otları nerede yetiştirdiğini söylemedi. | Open Subtitles | نولان فقط أخذت قيادة خمسة قتلة خطير، قادهم بأمان عبر الغابات، ولم يقل مراسل حيث تنمو الأعشاب الضارة له. |
Yatak odasında bir şeyleri gözden geçiriyordum ki, kapıyı açtığını işittim, hiçbir şey söylemedi. | Open Subtitles | - انا كنت فى غرفة النوم افحص شيئا, وسمعته يفتح الباب الخارجى ولم يقل شيئا |
Üç hafta boyunca hiçbir şey söylemedi. | Open Subtitles | ولم يقل لي أي شيء خلال 3 أسابيع |
Orada öyle durdu. Bana bir tek kelime bile söylemedi. | Open Subtitles | لم يحرك ساكنا ولم يقل لى كلمة واحدة. |
Maaşımıza zam yapıldı da, kimse söylemedi mi bana? | Open Subtitles | هل اخذت علاوه ولم يقل لي أحد ؟ |
Eve geldiğinde, hepimiz mutfakta sofra başındaydık ve bana tek bir kelime bile etmedi. | Open Subtitles | عاد إلى المنزل وجميعنا جلوس حول طاولة العشاء في المطبخ ولم يقل لي أي شيء |
Ve kimse bir ceset daha incelemem gerekeceğini söylememişti. | Open Subtitles | ولم يقل لي أحد أنه سيكون هناك جثه أخري أعمل عليها |