Tartışmak ve ortak sonuca varmak için iki dakikaları vardı. | TED | وتم منحهم دقيقتان للمناقشة ومحاولة الوصول إلى توافق في الآراء. |
Kendi rıhtımında cinayet girişimi ve uyuşturucu konusunda onu sorgulayacaktım. | Open Subtitles | الآن أنا على وشك أن أستجوبه حول المخدرات ومحاولة إغتيال |
Kampüsteki banka, kendine Korkuluk diyen birinin soygun ve haince kundaklama teşebbüsünün hedefiydi. | Open Subtitles | خزنة الجامعة كانت هدفا للسرقة ومحاولة إشعال حريق من قبل شخص يدعى الفزاعة |
Bu noktada konu sadece doğru sınıflandırılmamış olan küçük numarayı bulmak ve sebebini anlamaya çalışmak üzerine. | TED | وهذه مجرد حالة واحدة لإيجاد العدد الصغير الذي لم يتم تصنيفه صحيحاً ومحاولة فهم هذا الخطأ |
Şimdi, bana izin ver, biraz pranayama nefes alma egzersizi yapacağım ve bu ziyaret hiç olmamış gibi düşünmeye çalışacağım. | Open Subtitles | أستميحك عذراً الآن، سأذهب لمزاولة تمارين في التنفس ومحاولة نسيان حدوث هذه الزيارة |
Biz erteledikçe, Amerikalıların onu bulma ve kurtarma şansı artıyor. | Open Subtitles | كلما تأخرنا، كلما تحسانت فرصة الأمريكيين بالعثور عليه ومحاولة إنقاذه |
Seninle konuşabilmek için ve iç çamaşırlarının üstünü görebilmek için arkana oturmuştum. | Open Subtitles | أجلس وراءك لأستطيع التحدث معكِ ومحاولة رؤية الجزء الأعلى من ملابسك الداخلية |
Çivinin olduğu yerin tam altına geçin ve oradan tekrar deneyin. | Open Subtitles | أنت سَيكونُ عِنْدَكَ أَنْ تُصبحَ حقّ تحت ذلك المسمارِ ومحاولة ثانيةً. |
Ne yapıyorlar, amaçları nedir, ve henüz gelişmemişken durdurmaya çalışırız. | Open Subtitles | ماذا يفعلون؟ ما هي دوافعهم؟ ومحاولة إيقاف هجماتهم من جذورها |
Psikolojik dünyan alt üst olurken en zor şey yeni bir sosyal çevre bulmak ve sosyal dünyanı oluşturmaktı. | TED | عندما يكون عالمك النفسي متحطم أصعب شيء يمكن فعله هو محاولة التواصل ومحاولة بناء عالمك الاجتماعي |
Aslında insanoğlunun karşı karşıya kaldığı muhtemel sonucun başarısızlık olduğu probleme bile cevaplar ve çözümler sağlamaya çalışmakta bir başarı vardır. | TED | في الحقيقة، هناك إنجازات في السعي، ومحاولة تقديم أجوبة وحلول للمشاكل التي تواجه الإنسانية حتى عندما تكون النتيجة المحتملة هي الفشل. |
Ama İncil ve kültürümü öğrenmek adına içine dalıp, onu yaşamak ve kendimi vermeye karar verdim. | TED | ولكني قررت أن ادرس الانجيل و تراثي عن طريق الغوص فيه ومحاولة العيش تبعاُ له و زج نفسي في طياته |
Bugünlerde çok meşguluz bütün dikkatimizi iPhone ve iPod'larmıza harcıyoruz, durmamız gerek kendimizi tanımamız için. | TED | نحن عادة مشغولون اليوم بالإهتمام بالآيفون والآيبود عن التوقف فعلا ومحاولة فهم أنفسنا. |
Lütfen bize bu konuda yardım edin ve sadece sağlığı biraz daha iyi yapmak için değil, ama kontrolünü kazanmak için. Teşekkür ederim. | TED | لذا يرجى مساعدتنا في هذا ومحاولة لجعل العالم ليس ذا صحة أفضل فحسب بل صحة مضبوطة ايضا شكرا لكم. |
Bir tasarımcı olarak benim işim bu günlük işleri görmek, hissetmek ve iyileştirmeye çalışmak. | TED | بصفتي مصمم منتجات، فإن مهمتي هي ملاحظة تلك الأشياء اليومية، و استشعارها ومحاولة تحسينها. |
Fakat tasarımcılar, mucitler ve girişimciler olarak, bizim işimiz sadece bu şeyleri fark etmek değil, aksine bir adım daha ileri gidip, onları düzeltmeye çalışmak. | TED | لكن عمل المصممين والمبتكرين وأصحاب المشروعات، ليس فقط ملاحظة تلك الأشياء بل الذهاب لأبعد من ذلك ومحاولة حَلِّهَا. |
Yıldızının önünden geçerken, güneş dışı gezegenin atmosferik bileşimini ölçmeye çalışmak zordur. | TED | ومحاولة تحليل الغلاف الجوي لكوكب خارجي وقت مروره أمام شمسه أمرٌ صعبٌ للغاية. |
Sanırım geri dönüp dediğin gibi bir sistem bulmaya çalışacağım, ekstra çabaya değdiğimi anlamasını sağlayacağım. | Open Subtitles | اعتقد العودة ومحاولة الحصول على نظام معين كما قلتي اجعله يدرك بأني استحق الجهد الإضافي |
Ama bu hafta cennette... kundakçılık, cinayetler... ve bir FBI ajanının canını alma girişimi de vardı. | Open Subtitles | هذا الأسبوع، شهد النعيم حريقاً مفتعلاً وجرائم قتل متعددة، ومحاولة قتل عميل فيدرالي. |
Ben bununla ilgilenirim, siz de dokunamadığımız birini nasıl yakalayabileceğimizi bulmaya çalışın. | Open Subtitles | أنا على ذلك. يا رفاق البقاء هنا ومحاولة لمعرفة كيفية التقاط شخص |
Bir mako köpekbalığına kişisel olarak yaklaşmak ve üzerine bir etiket koymayı denemek gerçekten çok zor. | TED | إنه حقاً صعب الاقتراب وشخصياُ من سمك قرش الماكو ومحاولة وضع بطاقة عليه |