seninle benim aramızdaki ilişkide de... boğa benim, inek sensin. | Open Subtitles | وفي هذه العلاقة هنا معي ومعك أنا الثور و أنت البقرة |
FBI'da kalıp, sürekli seninle olma kararını verdim. | Open Subtitles | اتخذت قراراً بالبقاء مع المباحث الفيدرالية ومعك طوال الوقت |
Gerçekten çok heyecan verici yani sahada olmak...seninle. | Open Subtitles | هذا مشوق جداً العمل في مهمة ميدانية ومعك أنت |
Kapıya doğru yaklaşmış ve sen kocasının bedeninin yanıbaşında Elinde silahla duruyormuşsun. | Open Subtitles | فجائت من هذا الممر. وكنت تقف فوق جثة زوجها هنا, ومعك مسدس |
Sizinle seks yapmak isteyen birini bulup onu otoparka getirmek. | Open Subtitles | -- أن تصل الى موقف السيارات ومعك أحد لممارسة الجنس معك |
35 yıl önce, elinizde onbin rupiyle oraya gittiniz. | Open Subtitles | ذهبت هناك منذ 35 سنة ومعك 10 دولار فى جيبك |
Güzel karıcığın annenler ile birlikte mi yaşayacak? - Annemler ile yaşamıyorum. | Open Subtitles | هل تسكن زوجتك الجميلة في القبو مع والديك ومعك ؟ |
Sarhoş olup da yanında silah varken araba sürmemen gerektiğini bilmiyor musun? | Open Subtitles | الا تملك أفضل من أن تقود سيارة مخمورا ومعك مسدس لعين |
Güzel bir sabah geçirdim işte, o yüzden şuan kendimi patates kızartması ve seninle ödüllendiriyorum. | Open Subtitles | كانت صبيحتي جيدة في العمل، بالتالي أنا أكافيء نفسي مع هذه الرقائق ومعك. |
Sana bir söz verdim, seninle birlikte burayı eski hâline kavuşturacağıma ve yine kuvvetli yapacağıma dair. | Open Subtitles | لقد تعهدت بولائي لك ومعك لإستعادة هذا المكان وجعله مزدهراً مجدداً |
Yürütebilirdim. seninle tek eşli olmayı istediğimi söylediğimde ciddiydim. | Open Subtitles | عندما قلتُ أنني أريد أن أكون معك ومعك فقط، فقد عنيتُ ذلك. |
Hem şunu anla. Bir gün çok önemli ve paralı biri olacaksın ve ben de seninle yükselmeye kararlıyım. | Open Subtitles | اسمع، انت ستصبح ذو شأن كبير يومآ ما ... ومعك كثير من المال |
Tanrının merhameti seninle olsun. - seninle de kardeşim. | Open Subtitles | ليكن سلام الرب معك ومعك يا أخي |
Onlar ve onunla anlaşmak istemiyorum ve seninle. | Open Subtitles | لا أريد أن أتعامل معهم ومعه ومعك |
İyileşmek, seninle olmak istiyorum. Her şey eskisi gibi olsun istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكون بخير ومعك هذا ما كنت أريده |
Ve tam da bunların üstüne, sen, Elinde bir şeyler olduğunu söylüyorsun. | Open Subtitles | إلا إذا قدمت كومة كبيرة من الأدلة وها أنت هنا ومعك مجرفة |
Dün gece sen yerde uzanırken Elinde bir çeşit kamçı gördüm. | Open Subtitles | رأيتك البارحة مستلقيًا على الأرض. ومعك سوط في يدك. |
- Öyle mi? Sizinle beraber gökkuşağının tüm renkleri tamamlanmış oldu. | Open Subtitles | أجل، ومعك سيكونُ لدينا جميع ألوان قوسَ قزح! |
Tanrı Sizinle olsun, evlatlarım. Sizinle de olsun! | Open Subtitles | ليكن الرب معكم - ومعك أيضاً - |
Bunu da artistik patinaj gibi düşünün ... elinizde sopayla yaptığınız birşey. | Open Subtitles | اعتبري ذلك مجرّد تزحلق فنّي على الجليد ومعك عصا ستحبّين ذلك (تامي) |
Bu mağazadan elinizde son kopya ile çıkıp gitmenize izin veremem. | Open Subtitles | -إذن أنتِ تدركين المأزق الذي وقعت فيه لا يمكنني أن أترككِ تتركين المحل ومعك آخر نسخة |
Bir gün buraya Teddy ile birlikte geleceksin Taylor. | Open Subtitles | يوم ما, تايلور, yسوف تاتي ومعك تيدي الي هنا. |
Labaratuvar raporu ile birlikte... | Open Subtitles | ومعك تقرير المختبر |
Eddie'yi de yanında getir. Bu senin tek şansın Vogel. | Open Subtitles | تعال بدون جنودك ومعك إيدي وبصحة جيدة جداً |