ويكيبيديا

    "ومن الصعب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • zordur
        
    • zor
        
    • güç
        
    Sizi, ne olursa olsun sevecek birini bulmak çok zordur. Open Subtitles ومن الصعب أن تجد الناس الذين سوف أحبك مهما كانت.
    Şimdiye kadar çok iyi idare ettin. Etkilendim, ki beni etkilemek zordur. Open Subtitles حسناً، لقد تعاملت مع هذا جيّداً، لقد أبهرتني، ومن الصعب فعل ذلك.
    Ayrıca, annenin çocukken sana söylediği ninniyi dinlerken kavga etmek bayağı zordur. Open Subtitles ومن الصعب مُواصلة التشاجر حينما تستمع للتهويدة التي كانت تُغنيها لك أمّك.
    Çok iyi bir görüşünüz yoksa, bir tanesini görmek oldukça zor. TED ومن الصعب رؤية إحداها إلّا لو كان لديكم نظر جيد جداً.
    Her zaman siz -- açlığı düşününce, bununla ilgili düşünmek zor bir şey, çünkü hangi konuda düşündüğümüzü yiyiyoruz. TED عادة يبدو من الصعب التفكير بمشكلة الجوع ومن الصعب التفكير بمشكلة الجوع .. لأننا عادة نفكر بالطعام طيلة الوقت
    Bataryalardan güç alır, sessizdir ve kolay fark edilmez. TED تعمل بطاقة البطاريات ، وصامتة ، ومن الصعب ملاحظتها.
    İnsanların politikada nerede durdukları önemli olduğu zaman onları çekmek çok zordur. TED ومن الصعب جدا إشراك الناس في السياسة عندما يعتقدون أن المهم فعلا هو موقفهم الشخصي من الأمور.
    Bu konuşmadaki gibi insanlar biliyoruz ve eğer yargılandığınızı düşünüyorsanız ve aynı anda suçlu bulunuyorsanız birini dinlemek çok zordur. TED نعرف بعض الناس الذين يرتكبون هذا الخطأ ومن الصعب جداُ الإستماع الى شخص عندما تعلم أنه يقيمك وتجده مرغوبا في نفس الوقت
    Bu işi yaparken tüm ekibi kapıda bırakıp kendi işini yapmak zordur. TED ومن الصعب جدًا أن تتخلى عن جميع عواطفك وتوجهاتك عند قيامك بهذا العمل.
    Diğer hayvanların aksine, bizim bebeklerimiz yürümez, kendilerini besleyemezler, bakımları oldukça zordur. TED على عكس باقي الحيوانات، أطفالنا لا يمشون، لا يستطيعون أن يطعموا أنفسهم، ومن الصعب جدًا الاعتناء بهم.
    Avlanalım. Bu kadar avladıktan sonra avlanmaya son vermek zordur. Open Subtitles وقد كنا نقوم بالصيد ومن الصعب إيقاف الصيد عندما يكون منتظما
    Gerçek olanla olmayanı... ayırt etmek gerçekten zordur. Open Subtitles ومن الصعب التمييز بين الحقيقى وبين ما هو ليس كذلك
    Gerçek olanla olmayanı... ayırt etmek gerçekten zordur. Open Subtitles ومن الصعب التمييز بين الحقيقى وبين ما هو ليس كذلك
    Ve içim formaldehit ile dolu bir haldeyken bir ilişki sürdürmek zordur. Open Subtitles نعم ، ومن الصعب تكوين علاقة لو كنت محشو بالفورمالديهايد
    Başka birşey hakkında konuşmak zor, ama seninle Pilgrim hakkında konuşmam lazım. Open Subtitles ومن الصعب التفكير بأي شئ آخر لكن علي أتكلّمَ معك حول بيلغريم
    Annesinin gittiğini biliyoruz, ona tek başına babalık yapmak çok zor olmalı. Open Subtitles أننا نعلم ان والدته توفيت ومن الصعب أن يكون له أبِ واحد
    Karar vermesinin neden bu kadar uzun sürdüğünü anlamak çok zor. Open Subtitles ومن الصعب أن نفهم لماذا انها أخذ وقتا طويلا لاتخاذ قرار.
    Sevdiklerin toprağın altındayken, toprağın üzerinde hayatını sürdürmek zor oluyor. Open Subtitles ومن الصعب الاستمرار فوق سطح الأرض عندما تحب من أسفلها.
    Saatim kırıldı ve güneş olmadan günleri takip etmek zor. Open Subtitles لقد انكسرت ساعتي سريعاً ومن الصعب معرفة الأيام بدون شمس
    Sana göz kulak olacak biri olmayınca bu dünyada yaşamak zor. Open Subtitles ومن الصعب في هذا العالم أن لا تجد أحدا يعتنى بك.
    Ve bundan bir anlam çıkartmak benim için çok güç, yani sizin de başaracağınıza emin değilim. TED ومن الصعب عليّ جعلُ الأمرِ يبدو منطقياً، لذا لستُ واثقاً ما إذا كان ذلك بإمكانكم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد