süregelen bir gerçek. Çok fazla enerji harcayan bir şey ısı üretecektir Ve biz bunu gözlemlemiyoruz. | TED | أترون، أي شيء يستخدم الكثير من الطاقة سيُنتج حرارة، ونحنُ لا نلاحظ ذلك. |
Bu zenginler istediklerini yapar Ve biz sesimizi çıkartamayız. | Open Subtitles | أولئك الناس من الأغنياء يحبون العبث بأي شيء، ونحنُ لايمكننا عمل أي شيء بخصوص ذلك. |
Hayır, o bize saldırdı, Ve biz, sadece kendimizi savunduk. | Open Subtitles | كلا ، لقد هاجمنا ، ونحنُ قد دافعنا عن أنفُسِنا فحسب |
Morgan, sen ve JJ siz evine gidin. Biz de iş yerine gideceğiz. | Open Subtitles | مورغان وأنتي وجي جي إذهبا إلى عنوان منزلها, ونحنُ سنذهبُ إلى عنوان العمل |
Ağlamayı bırak, Biz de mola verelim. | Open Subtitles | يجبُ أن تتوقفِ عن البكاء . ونحنُ سوف نتوقف |
Aşçıya, gemiyi derin su bulana kadar adanın etrafında dolaştırmasını söylerim Biz de bunu oraya taşırız. | Open Subtitles | سأقوم بأخبار الطباخ بأن يبحر بها. في الخليج الى ان يجد مياهاً اعمق، ونحنُ نستطيعُ حملها الى ان نُلاقية. |
Kendilerini feda etmiş atalarımız. Bizler bu fedakârlıkları, ilkelerimizi yaşatmak ve inancımızı korumak için yapıyoruz. | Open Subtitles | ونحنُ نعد هذة التضحيات حتى نعيش الجوهر ونُحافظ على الإيمان |
Acil bir haber var Ve biz ne olduğunu bilmiyoruz, ama başkan 10.30'da televizyonda olacak | Open Subtitles | هناك خبر عاجل ونحنُ لا نعرف ما هو حتّى الآن لكن الرئيس سيظهر على التلفاز الساعة العاشرة والنصف |
Ve biz bir takımız, sen ve ben, ve bazı aileler bizden daha kalabalık olmasına rağmen, bu onları daha iyi yapmaz. | Open Subtitles | ونحنُ فريق, انا وانت, رغم ان بعض العائلات اكبر من عائلتنا, هذا لايجعلهم افضل مننا. |
Ve biz Avustralya'da obezite salgınının geleceği ile ilgili olarak, bu durumun uzun vadede bir karaciğer hastalığı salgınına yol açıp açmayacağı konusunda endişelenmekteyiz. | Open Subtitles | ونحنُ قلقون من المستقبل من انتشار هذه البدانة بأستراليا سواءا انها سوف تؤدي إلى انتشار |
Tüm o cinayetler 3 kişinin işi Ve biz bir takımız, değil mi? | Open Subtitles | أن قتل كل هؤلاء سيتطلب ثلاثة أشخاص ونحنُ فريق، صحيح ؟ |
Zerre önemi yok, çünkü günün sonunda onlar hâlâ büyük Ve biz hâlâ küçük olarak kalacağız. | Open Subtitles | وهذا لايهم لإنه في نهاية كل شيء هم ذا نفوذ ونحنُ لا |
Şimdi o öldü Ve biz de aynı şeyi yapmak üzereyiz. | Open Subtitles | ، وقد رحلت الآن ونحنُ على وشك فعل الشيء ذاته |
Biz de göstermek istiyoruz. Her birimiz bir adayı temsilen... | Open Subtitles | ونحنُ نريد أن نُريهم تلك الفكرة لذلك كل واحد منّا سوف يُمثّل دور أحد المرشحين |
Diğer insanlar söylerler, Biz de şöyle yaparız... | Open Subtitles | الناس يمكنهم الغناء ونحنُ يمكننا أن نفعل كذلك |
Her şeyi, hani, yapmanın doğru ve yanlış bir yolu var ya, Biz de şey gibiyiz... | Open Subtitles | هُناك، مِثل، طريق صحيح وطريق خطأ لِفعل كُل شئ، ونحنُ مِثل.. |
Biz de parayı alıp kaçmayacağınızdan emin olamayız. | Open Subtitles | ونحنُ لا نستطيع أن نتأكد أنكم لن تهربون بالمال |
Annemle babamı çocuklarla yemeğe postalarım Biz de evde yalnız kalmış oluruz, tamam mı? | Open Subtitles | سأجعلُ والديّ يأخذون الأطفال للعشاء بالخارج، ونحنُ نبقى بالمنزل، حسناً؟ |
Siz Dodori ile ilgilenin Biz de Charon ile. | Open Subtitles | أنتم اعثروا على دودوري ونحنُ سنجدُ كارون. |
Güney Afrika'da doğan siz Avrupalılar, Bizler gibi siz de ülkeniz için kanınızda bedel ödüyorsunuz. | Open Subtitles | نعرف أن الأفارقه يدفعو ثمنَ دمهم . من أجل بلادهم . ونحنُ كذلك |