ويكيبيديا

    "ونشر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ve
        
    • yaymak
        
    • yaymaları
        
    Bulmayı seviyorum, giyinmeyide ve şu sıralarda da, her durum için farklı renkli ve çılgın kıyafetlerin fotoğraflarını çekip blog yazıyorum. TED انا احب ان ارتدي و أجد ملابس جديدة ولاحقاً تصوير وتدوين ونشر عدة ألوان من الملابس الجنونية من اجل مناسبة واحدة
    Dil özleştiriciler, zamanlarının kurulu dil bilgisi kurallarını yansıtan bir kural dizisi belirleyerek bu standardı yaydılar ve yerleştirdiler. TED عمل المختصون على بناء ونشر هذا الشكل النموذجي وذلك عن طريق وضع قواعد مفصلة للنحو المستخدم في هذا الشكل
    ve kendileri hakkındaki düşünceyi yaymaları muazzam işgalci bir proje. Open Subtitles ونشر الفكرة في حد ذاتها تكون عملية ضخمة لإجتياح المشروع
    Çalışmam, kanser hücrelerinin bile vücutlarımızı işgal etmek ve gazaplarını yaymak için işbirliği yaptıklarını gösteriyor. TED يُظهِر عملي أنه حتى الخلايا السرطانية تستخدم التعاون لغزو أجسامنا ونشر غضبها.
    Enerjinizi nükleer bomba yapmaya ve yıkımın karanlığını yaymak için kullanabilirsiniz, yada ışığın neşesini milyonlara yaymak için kullanabilirsiniz. TED يمكنك استخدام طاقتك لبناء القنابل النووية ونشر ظلام الدمار، أو يمكنك استخدامه لنشر فرحة الإضاءة للملايين.
    Bakın bu adam ne yapıyor; kimyasal maddeyi dumanla karıştırıyor ve temel olarak bunu etrafa yayıyor. TED هنا ما يفعله هذا الشخص هو مزج المادة الكيميائية في دخان ونشر الدخان في البيئة.
    O patates tarafından ayartılmıştım, başkası tarafından değil, habitatını biraz daha genişletmek ve genlerini serptirmek için. TED كنت مستغفلا من قبل تلك البططا لا غيرها لزرعها ونشر جيناتها وإعطائها منزلا
    Sizi ve beni kendilerini kopyalayacak makineler olarak kullanıyorlar, biz onların mim makineleriyiz. TED يستخدموني انا وأنتم كآلات نسخ ونشر ونحن آلات الميم
    ve indiğinde yerel sivrisinekler onu ısırmaya ve hastalığı yaymaya başlar. TED وعندما يهبطون، يبدأ البعوض المحلي في لدغهم ونشر الحمّى.
    Biri bir paket atıştırmalık çıkardı ve linkini sohbet odasında paylaştı. TED أحدهم اشترى علبة وجبة خفيفة، ونشر رابط المنتج في غرفة الدردشة تلك.
    Sonra da bu videoyu yayınladı. Bu videoya binlerce transfobik ve ırkçı yorum yapıldı. TED ونشر هذا الفيديو، وجمع آلاف التعليقات من العنصريين وكارهي المتحولات.
    Bir aile kurdu... ve sonsuzluk hakkındaki ilk çığır açan metnini yayınladı. Open Subtitles تزوج، أنشأ أسرة، ونشر وثيقته الأولى المدوية عن المالانهاية.
    Emin olun ki, Shawn Fynn'in ölümünün ertesi günü, siz ve aileniz hakkındaki yorum ve fotograflar, gazetelerin en ön sayfasında yer alacak. Open Subtitles وأضمن لك انه في اليوم التالي لمقتل شون فين فستكون أنت وعائلتك أكثر من يتم الكتابة عليهم ونشر صورهم في أنكلترا
    Şimdi benim görevim, beni hapseden bu zincirlerden kurtulup insanların içine karışıp, Tanrı'nın mesajını yaymak. Open Subtitles مهمتي الآن نزح نزع الأغلال عن سجني للمضي قدماَ في الأرض ونشر الكلمة الطيبة
    Para kazandığımız müddetçe, yalan söylemek ve korku yaymak, yanlış şeyler değil. Open Subtitles الكذب ونشر الخوف ليست مشكلة في استخدامها مادام تعود بالمال عليك
    Tek görevi sonsuz bir savaş başlatmak için terör yaymak ve ve nefret alevini körüklemek olan bir tanrı düşün. Open Subtitles تخيل آلهة مهمتها ...الرئيسية هي نشر الذعر للتحريض على حرب أبدية... ونشر الكراهية
    Mutlu olmayı ve pozitif enerji yaymak benim sorunum. Open Subtitles يجري سعيدة ونشر السعادة هي مشكلتي.
    - Tek istediğim, dışarı çıkıp İsa'nın sözlerini yaymak. Open Subtitles أنا فقط أريد أن أخرج ونشر كلمة المسيح.
    İnsanları tedaviyi yaymaları için bizzat teşvik edip ellerini sıkmak isteyecektir. Open Subtitles سيذهب للمصافحة بنفسه ليشجع الناس على الخروج ونشر العلاج

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد