Merdivenlerden emeklerdim ve sen orada olurdun, ocağın başında krepleri çevirirken. | Open Subtitles | وأنزل الدرج ببطء، وها أنت ذا. واقفاً بجانب الفرن تقلب الفطائر. |
Bu son dersimiz, ve sen 45 dakika geciktin. | Open Subtitles | هذا هو أخر دروسنا، وها أنت تأخرت 45 دقيقة |
Arkamı 2 saniyeliğine dönüyorum ve sen meşgul olmaya başlıyorsun bu sürtükle! | Open Subtitles | لقد أدرت ظهري لك لثانيتين وها أنت تبدوا هكذا |
Skuzziest olan bir yer hayal ettiğinde Sen de orada oluyorsun. | Open Subtitles | فقط بحثت عن المكان الأكثر قذارة يمكن لشخص تخيله وها أنت |
Ben burada altı aydır bir tane ceset bulamadım Sen de orada muhtemelen ölü bir şüpheliyi arıyorsun. | Open Subtitles | ها أنا ذا هنا فارغ اليدين بدون جثة واحدة طيلة 6 أشهر وها أنت تبحث عن مشتبه |
Ve işte olan oldu. | Open Subtitles | .. وها أنت ذا ، لم يكن بمقدورك أن تهبيني عائلة حقيقية |
Sana terimizi, kanımızı verdik ama sen bizi tünele geri yollamaktan... | Open Subtitles | وقفنا معك في الحلوة والمرة وها أنت الآن تنكر كل شيء |
şimdi de şu zavallı çocuğun peşindesin. | Open Subtitles | وها أنت الان تسعي للنيل من هذا الفتى المسكين مثل الثيران |
Önemli olan onların geleceğini söylemeleri. Ve işte buradasın. | Open Subtitles | ما يهم هو أنهم قالوا بأنك ستأتي , وها أنت |
Ve sonra, bir gün her şeyi görüyorsun ve sen tam ordasın. | Open Subtitles | وثم, في يوم ما كل شيء آخر يأتي بشكل عرض وها أنت ذا. |
Canavarların kontrolden çıktığını düşünüyor ve sen de orada oturmuş gayet kontrollü bir şekilde o senin üzerine gelirken bal kabaklı olmayan kurabiyelerinin tadını çıkarıyordun. | Open Subtitles | وهو يظن بأن الوحوش لايمكنهم السيطرة وها أنت ذا هذه سيطرة مرئية |
- ve sen kendi kurallarına göre oynamıyorsun. | Open Subtitles | وها أنت تتجاهلين اللّعب بالقوانين الّتي وضعتِها |
Bunlara inanmıyorsun, tabii. Çünkü bizler pisliğiz. ve sen buradasın. | Open Subtitles | لا تؤمن بهذه الأشياء وتعتقد بأننا مجموعة من المغفلين وها أنت ذا |
Buraya geleli beş dakika oldu ve sen beni soymaya başladın. | Open Subtitles | لم أمضِ هنا سوى 5 دقائق وها أنت تبتزّني |
Mickey. Öldüğünü annesine söylemeliyim. ve sen onu hemen unuttun. | Open Subtitles | يجب أن أخبر أم "ميكى" أنه مات وها أنت ذا قد نسيته مجدداً |
Babam daha yeni öldü ve sen izinsizce içeri giriyorsun? | Open Subtitles | قد مات أبي للتو وها أنت تقتحم المكان؟ |
Tanrım. Sen de gelmiş, şehir dışında akrabam var mı diye soruyorsun. | Open Subtitles | ربّاه، وها أنت تسأليني عن أقاربي خارج المدينة |
Sen de daha yeni terk edilmişsin ama gelmiş hayat çok güzel, çiçekler, böcekler ayağı yapıyorsun. | Open Subtitles | أعني ، لقد تخلت عنك صديقتك للتو وها أنت ذا تتظاهر بأن الحياة مليئة يالإشراق وأقواس قزح |
Sen de burada sanki dünya umurunda değilmiş gibi arabanda tembel tembel oturuyorsun. | Open Subtitles | وها أنت ذا، تتسكع بسيارتك وكأنك لـاـ تهتم علي الـإطلاق. |
Daha içeriye adımımı atmadım ama sen şimdiden bana ibne diyorsun. | Open Subtitles | لم أدخل الحانة بعد وها أنت تدعوني باللوطي |
Bugün Florizel Caddesi'ndeydin. şimdi de bu tesise gizlice giriyorsun. | Open Subtitles | كنت في شارع فلوريزال اليوم، وها أنت ذا الآن تقتحم هذه المؤسسة |
Sadece teşekkür etmek için aramıştım ama işte buradasın. | Open Subtitles | أنا فقط أردت أن أشكرك, وها أنت. لا بأس . |