ويكيبيديا

    "وهو على" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ve
        
    • O
        
    • bu
        
    bu 10 dakika önce doğmuş bir bebek ve yaşıyor ama zar zor. TED هذا طفل ولد منذ 10 دقائق، وهو على قيد الحياة، كن لفترة قصيرة.
    Onun "tuhaf ve sorumsuz" dediğini duyabiliyorum ve haklı da. Open Subtitles يقول انك مندفعة وغير مسؤولة وهو على حق في ذلك
    Brezilya'daki açlığın çehresini dönüştürüyor, ve belli bir çapta ve fırsatlar yaratıyor. TED وغير نسب المجاعة في البرازيل، وهو على مستوى البلد، يولد الفرص.
    O yerde, bense üzerinde duruyorum ve silah şu an benim ellerimde, ben silahlardan, onları tutmaktan nefret ederim, çünkü ben Batman'im. TED وهو على الأرض وأنا واقف فوقه وأصبح المسدس في يدي الآن أنا لا أحب المسدسات، وأكره حملها لأنني بات مان.
    Bunu bir kamerayla birlikte bir kuleye koyduk, yani size ateş ederlerse siz ordasınız ve O orda. TED نضع ذلك على برج مع كاميرا حتى اذا كان هناك تبادل لاطلاق النار أنت على هذا الجانب وهو على هذا الجانب
    ve bu arada, çok fazla su tükettikleri için kendisi gül yetiştirmiyor. TED وهو على فكرة لم يقم بزراعة الورود لأنّها تتطلّب كميات كبيرة من المياه.
    Biraz zaman geçtikten sonra, bunu ateşe koyuyor ve ocağa kaçan oksijeni engellemek için kapatıyorsunuz, ve sonra bu kömürleşmiş maddeyi elde ediyorsunuz. TED بعد فترة قصيرة وهو على النار, تقوم بسده لتحبس الأوكسجين الموجود داخل البرميل, فتكون النتيجة هذه المادة المكربنة هنا.
    1,200 ışık yılı uzaklıkta ve Dünya'dan sadece % 40 daha büyük. TED وهو على بعد 1200 سنة ضوئية وأكبر من حجم الأرض بحوالي 40%.
    ve tek bir reaksiyon vardır bu yapılması belki de en basit füzyon reaksiyonudur. TED وهناك رد فعل واحد وهو على الأرجح أسهل ردود فعل الإنصهار لنفعله.
    Evet, Tanrı dünyayı sonsuza dek yada en azından çok uzun bir süreliğine, sular altında bırakacak, ve hiç kimse bitkilerle ilgilenmiyor. TED الآن لدينا الله وهو على وشك القيام بغمر الارض بالمياه بصورة تامة لفترة طويلة من الزمن ولن يهتم احدٌ بالنباتات
    ve eğer öleceksen, Tanrı bunun nedenini biliyordur herhalde, ama inan olsun... Open Subtitles وإذا رحلت, فالله أعلم بالسبب على ما أعتقد. وإن كان الله, وهو على ما أقول شهيد
    Ailesi Woodstock'i özlüyor ve O da bunu telafi ediyor. Open Subtitles لقد افلس والداه وهو على تلك الحال من وقتها
    Lounds'u O büyük tekerlekli iskemleyle... taşımak için kamyoneti falan olmalı. Open Subtitles لابد وأنه يمتلك شاحنة أو عربة فان لكي ينقل بها لاوندز وهو على ذلك الكرسي المتحرك
    Ben büyükbabam gibi olmak istiyorum. O neredeyse hiç konuşmaz. Open Subtitles أفضل أن أكون كجدي وهو على الغالب لا يتكلم
    Bir anda basının sevgilisi oldu, tüm manşetlerde O. Open Subtitles العزيز الإعلامي. وهو على أغلفة كُلّ المجلات.
    işte O otopside kesinlikle... Open Subtitles لقد اطلق عليه النار وهو في مسرح فورد ، وهو على بعد كم مبنى من هنا
    Muhtemelen sabahın en sıkıcı konusu bu. TED وهو على الأرجح أكثر الموضوعات المملة طوال الصباح

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد