ويكيبيديا

    "وهو لم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ve o
        
    • O da
        
    • ama o
        
    Anne, bir erkeği seversen ve o seni fark etmiyorsa bile ne yaparsın? Open Subtitles ماما . ماذا يجب ان نفعل إذا اعجبنا بولد وهو لم يلاحظ ذلك
    Silahlı çatışma vardı, efendim, ve o kaçırdı. Open Subtitles كان هناك إطلاق للنار سيدي , وهو لم يكن موجود
    Bilmiyorum, ama señora santana ona yeni bir tane veriyor, ve o da yeniyi istemiyor. Open Subtitles ؟ لا أعلم ولكن السيده سانتانا أرادت أن تعطيه واحده اخرى وهو لم يكن يريد التفاحه الأخرى
    Sadece babana bakmayı sürdürdün O da hiç kımıldamadı. Open Subtitles واصلت النظر إلى والدك فحسب. وهو لم يقدم على أي حركة.
    40 yaş daha genç olsaydım, O da oğlum olmasaydı-- Open Subtitles أعني, لو كنت أصغر بـ40 سنة وهو لم يكن أبني...
    Diyordum ki, zamanı geldi ama o hala gelmedi. Open Subtitles كنت أقول فقط أن الوقت حان وهو لم ياتي بعد
    - Sadece atı geldi, ama o yoktu. Open Subtitles فقط أنّ حصانه كان هناك، وهو لم يكن يمتطيه
    Tek seferlik bir şeydi... ve o artık uslandı. Open Subtitles هى غلطه حدثت مره واحده وهو لم يعد يحبها الأن
    Bir süre buralarda değildim ve o benden asla vazgeçmedi. Open Subtitles ابتعدت لفترة قصيرة، وهو لم يفقد أمله فيّ.
    Şimdi 30 yaşında ve o zamandan beri hiç tutuklanmamış. Open Subtitles الان هو فى الثلاثين وهو لم يقوم بأى جريمة من حينها
    Ve... o böyle bir talepte bulunmamış olduğu için, buradan geldiğini düşünmüş. Open Subtitles وهو لم يسأل عن أي شيء وحسب أنها جاءت من هنا.
    ve o kolayca kabul etmedi, ben de yalan söyledim. Open Subtitles وهو لم يقبل الأمر بسهولة كان علي أن أكذب.
    Ama düşünüyorum da, ...gerçekten sevdiği tek kişi babamdı, ...ve o bir seçenek değildi, ...çok sevilmiş biri olmasına gerçekten mutlu oldum. Open Subtitles ولكن, أعتقد نوعاً ما أن أبي هو من كانت تكنّ له الحب الحقيقي. وهو لم يكن خياراً. لذا, أنا سعيدة جداً من أنها أُحِبت.
    Anlaşmamıza göre, eğer biz başarır ve o başaramazsa künyesini birliğine teslim edecektim. Open Subtitles الإتفاق كان، إن خرجنا نحن وهو لم يخرج، حينها على إعادة أقراصه إلى وحدته.
    Bu saçmalık. Ben az önce tanığı o günle ilgili sorguladım... ve o bana hiç cevap vermedi. Open Subtitles لقد سألت الشاهد للتو عن ما حدث ذلك اليوم وهو لم يذكر ذلك
    Amaçlarına ulaşmak için onu zorlayacaklardı ve o, bunun bir parçası olmak istemedi. Open Subtitles لقد أجبروه لمساعدتهم لتحقيق هدفهم وهو لم يكن يريد أن يكون جزء من ذلك
    - O da aldı mı? - Evet. Arkadaşların bana karşı pek nazik değiller Harvey. Open Subtitles وهو لم يدعنى أدخل ولهذا دخلت بهذه الطريقة
    - Operatör onu hatta tutmaya çalışıyor, ...değil mi, ama o başka hiçbir şeyden bahsetmiyor, ...herhangi bir şüpheliden, başka bir arabadan değil mi? Open Subtitles اذا , عاملة الهاتف تركته على الخط, وهو لم يذكر أي أحد أخر, أي شيء مريب, لا سيارات أخرى , حقا ؟
    Ona, Oliver'dan uzak durması için yalvardım ama o beni dinlemedi. Open Subtitles . طلبت منه الأبتعاد عن (أوليفير) , وهو لم يستمع لى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد