Anne, bir erkeği seversen ve o seni fark etmiyorsa bile ne yaparsın? | Open Subtitles | ماما . ماذا يجب ان نفعل إذا اعجبنا بولد وهو لم يلاحظ ذلك |
Silahlı çatışma vardı, efendim, ve o kaçırdı. | Open Subtitles | كان هناك إطلاق للنار سيدي , وهو لم يكن موجود |
Bilmiyorum, ama señora santana ona yeni bir tane veriyor, ve o da yeniyi istemiyor. | Open Subtitles | ؟ لا أعلم ولكن السيده سانتانا أرادت أن تعطيه واحده اخرى وهو لم يكن يريد التفاحه الأخرى |
Sadece babana bakmayı sürdürdün O da hiç kımıldamadı. | Open Subtitles | واصلت النظر إلى والدك فحسب. وهو لم يقدم على أي حركة. |
40 yaş daha genç olsaydım, O da oğlum olmasaydı-- | Open Subtitles | أعني, لو كنت أصغر بـ40 سنة وهو لم يكن أبني... |
Diyordum ki, zamanı geldi ama o hala gelmedi. | Open Subtitles | كنت أقول فقط أن الوقت حان وهو لم ياتي بعد |
- Sadece atı geldi, ama o yoktu. | Open Subtitles | فقط أنّ حصانه كان هناك، وهو لم يكن يمتطيه |
Tek seferlik bir şeydi... ve o artık uslandı. | Open Subtitles | هى غلطه حدثت مره واحده وهو لم يعد يحبها الأن |
Bir süre buralarda değildim ve o benden asla vazgeçmedi. | Open Subtitles | ابتعدت لفترة قصيرة، وهو لم يفقد أمله فيّ. |
Şimdi 30 yaşında ve o zamandan beri hiç tutuklanmamış. | Open Subtitles | الان هو فى الثلاثين وهو لم يقوم بأى جريمة من حينها |
Ve... o böyle bir talepte bulunmamış olduğu için, buradan geldiğini düşünmüş. | Open Subtitles | وهو لم يسأل عن أي شيء وحسب أنها جاءت من هنا. |
ve o kolayca kabul etmedi, ben de yalan söyledim. | Open Subtitles | وهو لم يقبل الأمر بسهولة كان علي أن أكذب. |
Ama düşünüyorum da, ...gerçekten sevdiği tek kişi babamdı, ...ve o bir seçenek değildi, ...çok sevilmiş biri olmasına gerçekten mutlu oldum. | Open Subtitles | ولكن, أعتقد نوعاً ما أن أبي هو من كانت تكنّ له الحب الحقيقي. وهو لم يكن خياراً. لذا, أنا سعيدة جداً من أنها أُحِبت. |
Anlaşmamıza göre, eğer biz başarır ve o başaramazsa künyesini birliğine teslim edecektim. | Open Subtitles | الإتفاق كان، إن خرجنا نحن وهو لم يخرج، حينها على إعادة أقراصه إلى وحدته. |
Bu saçmalık. Ben az önce tanığı o günle ilgili sorguladım... ve o bana hiç cevap vermedi. | Open Subtitles | لقد سألت الشاهد للتو عن ما حدث ذلك اليوم وهو لم يذكر ذلك |
Amaçlarına ulaşmak için onu zorlayacaklardı ve o, bunun bir parçası olmak istemedi. | Open Subtitles | لقد أجبروه لمساعدتهم لتحقيق هدفهم وهو لم يكن يريد أن يكون جزء من ذلك |
- O da aldı mı? - Evet. Arkadaşların bana karşı pek nazik değiller Harvey. | Open Subtitles | وهو لم يدعنى أدخل ولهذا دخلت بهذه الطريقة |
- Operatör onu hatta tutmaya çalışıyor, ...değil mi, ama o başka hiçbir şeyden bahsetmiyor, ...herhangi bir şüpheliden, başka bir arabadan değil mi? | Open Subtitles | اذا , عاملة الهاتف تركته على الخط, وهو لم يذكر أي أحد أخر, أي شيء مريب, لا سيارات أخرى , حقا ؟ |
Ona, Oliver'dan uzak durması için yalvardım ama o beni dinlemedi. | Open Subtitles | . طلبت منه الأبتعاد عن (أوليفير) , وهو لم يستمع لى |