ويكيبيديا

    "وهو ليس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • da değil
        
    • o değil
        
    • değildir
        
    • de değil
        
    • bile değil
        
    • olmayan bir
        
    Caro Arc da değil. Hatta tüm Pasifik bile değil. TED وهو ليس قوس كارو ولا هو حتى المحيط الهادئ كله
    Ve yalnız da değil, Rosenberg. Open Subtitles وهو ليس وحيد بهذا يا روزنبيرغ بجميع أنحاء ألمانيا
    Ben neden buradayım ama o değil asla bilemeyeceğim. Open Subtitles لماذا أنا هنا وهو ليس هنا لم أعرف مطلقاً
    Güney Los Angeles'taki tek papaz o değil ya. Open Subtitles وهو ليس الواعظ الوحيد فى جنوب لوس أنجلوس
    Eğer taklitte çok iyiyse, uzanıp yakalamak için erkeği yeterince yakınına çekebilir ve erkek sadece hafif bir atıştırma değildir. TED وإن كانت ماهرة، فستغوي هذا الذكر أكثر حتى يصلها فتلتقطه، وهو ليس وجبةً خفيفةً فحسب.
    Ve bu adil ve güvenilir birşey değil. Makul de değil. TED وهو ليس حل عدل ولا آمن وأيضاً ليس مستدام
    Burada bile olmayan bir köpek bu kadar sorun çıkartabilir? Open Subtitles كيف يمكن لهذا الكلب أن يكون مشكلة وهو ليس هنا ؟
    İlk bulguları bu şekilde. Hem, yeni bir şeyim falan da değil. Open Subtitles هي تحقيقاته الاولية وهو ليس أيّ شيء جديد
    Roy'un deneyimi var ve artık çocuk da değil. Open Subtitles روي لديه المزيد من الخبرة وهو ليس طفل بعد الآن
    Muhtemelen umrunda bile olmayacak gerçekten senin olayın da değil ama ben ve arkadaşlarım bu gece bir parti veriyoruz. Open Subtitles إنظري، أنا أعرف أنك غالباً لا تهتمين وهو ليس ميولك ولكن أنا وأصدقائي نقيم حفلة الليلة
    Marcus'un da değil. Burada olmayan sırık gibi herifin. Open Subtitles هذا غريب ,أنه لرجل طويل القامة ونحيل وهو ليس هنا أيضا
    Ve kaybolan tek Genomorph da o değil. Open Subtitles وهو ليس الجينومورف الوحيد ليختفي
    o değil mi? Open Subtitles أوه وهو ليس كذلك ؟
    o değil mi? Open Subtitles أوه وهو ليس كذلك ؟
    Kırılgan biri de değildir, neden sakin olmuyorsun! Open Subtitles و استيفي قد قبل الاعتذار . وهو ليس ولد سريع الانكسار
    Ayrıca gün ışığında bile gerçekten iyi değildir. Open Subtitles وهو ليس جيد تماماً حتى في وضح النهار، أيضاً
    Daha önce nasıl olduğu değil, ki çok daha iyiydi, ya da kilise insanlarının, onun nasıl olacağını söylemesi de değil. TED وهو ليس كما كان من قبل، عندما كان أفضل بكثير، ولا يشبه وجوده الطريقة التي يصفها لي المتُدينون.
    Değil. Ve benim yerim de değil. Open Subtitles كلام خاطئ وهو ليس المكان الذي أنتمي إليه
    Bu köpek olayını öne çıkarmalısın köpek adamın hayatını mahvediyor ama adam farkında bile değil. Open Subtitles بإمكانك الاستمرار في إعادة الكلب ويستمر الكلب في تدمير حياة هذا الرجل وهو ليس على علم بهذا حتى
    Merkezden değil. Brooklyn'li bile değil. Open Subtitles .أنه ليس من المركز .وهو ليس من بروكلين أصلاً
    Evim olmayan bir yerde kapana kısılmış gibiydim. Open Subtitles شعرت وكأنني عالقٌ في مكان وهو ليس بمنزلي
    Buralarda Ateş Lordu'yla olmayan bir ateşbükücü mü var demek istiyorsun? Open Subtitles انت تقصد انه هناك مسخر نار هنا، وهو ليس منتميا الى جيش ملك عشيرة النار

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد