Anıları bir anda gerçek olan Martin Sloan gibi bir adam için kararlılık, bir yaz gecesinde görünen yıldızlar kadar belirgin ve engel olunamaz bir şekilde ortaya çıkabilir. | Open Subtitles | وبالنسبة لرجل مثل مارتن سلون الذي أضحت ذكرياته حقيقة فجأة قد يتخذ قراراً حتمياً وواضحاً وضوح النجوم في سماء ليل الصيف |
Ya da bir şey söylemediğiniz zamanda bile hala yüksek sesli ve nettir. | Open Subtitles | او عندما لم تتفوه بكلمة مازال الصوت عالياً وواضحاً |
"Crimson Manual de temiz ve güzel olarak yazılmış.. | Open Subtitles | فى الكتب الصغير القرمزي الذى كتب سهلاً وواضحاً |
Bir anda, mantıklı ve aklı başında olabilir sonra, yaşayan bir çizgifilm kahramanına dönüşür. | Open Subtitles | في لحظة واحدة ... يمكن أن يكون عقلانياً تماماً وواضحاً ومن ثم وبعد ذلك يتبدل إلى شيء آخر |
Şimdi, bu bize oldukça önemsiz ve aşikar gelebilir,.. | Open Subtitles | قد يبدو لنا هذا الآن بديهياً وواضحاً |
Bence beni açık ve net anladın. | Open Subtitles | أظن أن صوتي كان عالياً وواضحاً |
Eğer bu kararı baskı altında vermediyse bunun Neal için önemli ve görünür bir gelişme olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | فكرت أنّه سيكون إنجازاً هاماً وواضحاً لو أنّ (نيل) اتخذ القرار وحده دون إرغام |
Evet, açık ve net bir şekilde anladım. | Open Subtitles | نعم ،أراه عاليا وواضحاً |
Yani niye Bishop bulunduktan sonra bir kadını kaçırmak gibi bariz ve aptalca bir hareket yapsın ki? | Open Subtitles | فلماذا، بعد كل هذا الوقت سيفعل شيئا فجاً، وواضحاً كخطف امرأة مباشرة بعد العثور على (بيشوب)؟ |
- Samimi ve lekesiz. | Open Subtitles | -وصافٍ وواضحاً -توقف عن هذا |
- Samimi ve lekesiz. - Kes şunu. | Open Subtitles | -وصافٍ وواضحاً |