Teşekkürler. Patronum kıçıma şaplak patlatmaya devam ediyor ve bir şey yokmuş gibi davranıyor. | Open Subtitles | شكرا, مديرى يستمر بصفع مؤخرتى ويتصرف كأنه ليس بالأمر المهم |
- İşe yaramaz görünüyor öyle de davranıyor. Oyuncak mobilyalarıyla oynayıp, boş boş oturuyor. | Open Subtitles | يبدو فاشلاً ويتصرف كفاشل يجلس هناك يلعب بأثاثه |
Kendini salak gibi hissediyor. Ve aptalca davranıyor. Ama senin suçun yok. | Open Subtitles | انه يشعر بالغباء, ويتصرف كمغفل, لكن ذلك ليس خطؤك |
Yarim kilo verdi diye Adam Oscar kazanmış gibi davranıyor. | Open Subtitles | رطل واحد سخيف ويتصرف كانه فاز بجائزة الاوسكار |
Her zamanki gibi küçük kardeşim sarhoştu ve pervasızca davranıyordu. | Open Subtitles | كالعادة كان أخي الصغير يسكر ويتصرف بطريقة متغيره |
Boxerıyla evin etrafta dolanıp, sahibiymiş gibi davranıyordu. | Open Subtitles | يمشي بلبسه الداخلي ويتصرف كأنه يملك المكان |
Çocukların yeni babasıymış gibi davranıyor. | Open Subtitles | يعد العصائر, ويتصرف وكأنه الأب الجديد للأطفال |
Evet, Schrute gibi görünüyor ama Halpert gibi düşünüyor ve Beesly gibi davranıyor. | Open Subtitles | يبدو مثل شروت لكن يفكر مثل هالبرت ويتصرف مثل بيسلي |
Ama son birkaç haftadır çok yoğun olduğumdan kendini ihmal edilmiş gibi hissetti sanırım ve biraz soğuk davranıyor. | Open Subtitles | لكن الأسابيع الأخيرة المنصرمة كنت مشغولة للغاية، لذا أظنه يشعر بالإهمال، ويتصرف ببعض البرود. |
Bu adam buraya yeni geldi ve ne biçim davranıyor! | Open Subtitles | هذا الشخص يأتى هنا ويتصرف هكذا |
Hikayenin bu noktasında Marx Kardeşler'in esprili cümleleri akla gelir: 'Bu adam bir ahmak gibi davranıyor, ahmakça hareket ediyor.' | Open Subtitles | بالطبع حل العقدة في القصة يتماشى مع دعابة الإخوة ماركس الرجل يشبه الأحمق، ويتصرف كالأحمق" |
Hayattaymış gibi davranıyor. | Open Subtitles | ويتصرف كأنّها مازالت على قيد الحياة |
Bir Saknussemm torunu geliyor, ...volkanların kralı gibi davranıyor beni soyunun sırrını söylemeye zorluyor." | Open Subtitles | "سليل (ساكنوسيم) يصل ويتصرف وكأنه ملك البراكين" "يحاول إجباري على التنازل عن سر سلفه" |
Gelmiş burada saçma sapan davranıyor. | Open Subtitles | ياتى لهنا ويتصرف بهذا الجنون |
Chester şehir merkezinin yarısını kurmuştu, ve şehir kendisininmiş gibi davranıyordu,.. | Open Subtitles | "تشستر" قام ببناء نصف "سنترال سيتي". ويتصرف كأنه يملك المدينة. |
Çok sarhoştu, tuhaf davranıyordu. Hep bu yer yüzünden. | Open Subtitles | كان ثملاً للغاية ويتصرف بشكل غريب |