ve günlerini bu inanılmaz işi yaparak geçiriyor, korkunç kokuyor ama Allah ondan razı olsun. Müthiş kazanıyor. | TED | ويقضي أيامه بقيامه لخدمات لا تصدق، وتنبعث منه رائحة كريهة، ولكن يحفظه الرب. إنه كسب عيش عظيم. |
Ve iki haftasını, gün be gün iyi bir park yeri fırsatını kaçırdığını düşünerek geçiriyor. | TED | ويقضي أسبوعين وهذه الفكرة تدور في رأسه وهو يضيع الفرصة، يوماً بعد يوم، للحصول على موقف سيارة جيد. |
Camiye gidiyor, ailesiyle vakit geçiriyor, arkadaşlarıyla çay içiyor. | Open Subtitles | يذهب إلى المسجد , ويقضي الوقت مع عائلته , ويلتقي الأصدقاء لتناول الشاي |
Yargılansın, hüküm giysin ve ömrünün geri kalanını hapiste geçirsin diye hayatta kalmasını istedim. | Open Subtitles | حتى يُحاكم ويُحكم عليه، ويقضي بقية حياته في السجن. |
Yargılansın, hüküm giysin ve ömrünün geri kalanını hapiste geçirsin diye hayatta kalmasını istedim. | Open Subtitles | أريده أن يحيا حتى يُحاكم ويُحكم عليه، ويقضي بقية حياته في السجن. |
Camiye gidiyor, ailesiyle vakit geçiriyor, arkadaşlarıyla çay içiyor. | Open Subtitles | يذهب إلى المسجد , ويقضي الوقت مع عائلته , ويلتقي الأصدقاء لتناول الشاي |
Bütün zamanını da 13 yaşında bir oğlanla geçiriyor. | Open Subtitles | على مكالمتها ، ويقضي كل وقته مع ولد يمتلك 13 عام. |
Arifesini yeni karısı dışındaki herkesle geçiriyor. | Open Subtitles | ويقضي العشية مع أي شخص العشيقات الجديدات |
Notları gayet iyi ama hala bir sosyal hayatı yok ve zamanının çoğunu odasında kilitli bir şekilde geçiriyor. | Open Subtitles | و يحصل على درجات جيدة جدا ولكنه لا يزال لا يمتلك حياة اجتماعية ويقضي جل أوقاته مغلقاً على نفسه في غرفته |
B1 vizesiyle yılın büyük çoğunluğunu burada geçiriyor. | Open Subtitles | يبلغ 31 عامًا، وغير مُتزوّج، ويقضي جُزءًا من كلّ عام هُنا بتأشيرة زيارة. |
Restaurantlarda bir sürü zaman geçiriyor. | Open Subtitles | ويقضي أغلب أوقاته في الأستراحات |
Son zamanlarda tüm vaktini orada geçiriyor. | Open Subtitles | ويقضي كل الوقت هناك مؤخراَ |
Saat 6'da tekrar Marylou'ya dönüyor, ve günün kalanını boşanma evraklarını toparlamak için etrafta koşturmakla geçiriyor. | Open Subtitles | (في الـ 6 يعود لـ (ماري لو ويقضي باقي النهار يدور لترتيب أوراق الطلاق اللازمة |
-Babam emekli oldu ve şimdi zamanını müzikle geçiriyor. | Open Subtitles | -أبي تقاعد ويقضي وقته مع الموسيقى . |
Kışları ise burada, South Beach semtinde geçiriyor. | Open Subtitles | ويقضي الشتاء هنا بـ"ميامي" |
Mahkemeye çıksın, hüküm giysin ve hayatının geri kalanını hapiste geçirsin diye. | Open Subtitles | حتى يُحاكم ويُحكم عليه، ويقضي بقية حياته في السجن. |