ويكيبيديا

    "ويوافق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ve
        
    • kabul
        
    Böylece, hepsinin kabul ettiği... hayvan çiftliğine ait kurallar sonsuza kadar hatırlanmak... ve uyulmak için herkesin görebileceği bir yere yazıldı. Open Subtitles حيث ان الجميع يرى ويوافق قوانين مزرعة الحيوانات كانت محفورة في مكان بارز لتكون حاضرة ومطاعة للابد
    Çünkü şerif de kanunları uyguladı ve Kırmızı Ev'e çalışma izni verdi. Open Subtitles لأن الشريف يطبق القانون ويوافق على البيت الأحمر
    O heyecanlanınca, Bazen şuurunu kaybeder ve saçma sapan kararlar verir. Open Subtitles عندما يكون متوتّرًا ، يغمي عليه بعض الأحيان ويوافق على فعل أي شيئ
    Peki, uyuşturucu mahkemesine çıkacak, bulundurma suçunu kabul edip tedavi olma şartı ile tahliye edilecek. Open Subtitles حسناً، عليه أن يردّ بأنه مذنب على تهمة حيازة المخدرات ويوافق على إطلاق سراح مشروط مع علاج يترافق وذلك
    Objektif birisini işe aldık ve o objektif birisi bana katılıyor. Open Subtitles نحن استأجرت لصوت موضوعي ويوافق على صوت موضوعي معي.
    "Bay Johnson evlilikten doğan herhangi bir çocuğun öncelikli velayetini Bayan Johnson'a istinad etmekte rıza gösterecek ve kararında herhangi bir değişiklik yapıp yeniden düzenlemeye gitmeyecektir." Open Subtitles "السيّد جونسون يوافق على السيّدة جونسون ويحتفظ بالحضانة الأساسية لأي طفل قد ينتج عن هذا الزواج ويوافق على عدم تحدّي
    Hepiniz bu davada samimi ve gerçekçi olacağınıza dava muallakta kaldığında size sunlan kanıtlar ve dava talimatları ışığında doğru kararı vereceğinize Tanrı huzurunda yemin eder misiniz? Open Subtitles هل كلّ واحد منكم يفهم ويوافق بأن كلّ أحدكم ستحاولون فهم منظور هذه القضية وأسبابها أمام المحكمة وتتخذون القرار المناسب وفقاً للأدلة المقدمة لكم
    Hodgins, kurtlara baktı ve aynı fikirde. Open Subtitles ألقى (هودجينز) نظرة على الديدان ويوافق على ذلك
    Kendimi seviyorum ve takdir ediyorum, Open Subtitles أنا أحب ويوافق على نفسي،
    ve o siktiğimin yavşak başkanı da bunu kabul edecek. Open Subtitles ويوافق ذلك الرئيس اللعين عليه
    Duydunuz onu-- Başkan, üzerimizde olan mali sorunları, anladığını ve kabul ettiğini söyledi. Open Subtitles (سيناتور) .... هل سمعتُ هُنا .يقول (الرئيس) أنه متفهِم الأمر ويوافق
    Yani Jeff her şeyi biliyor ve sorun yok ama... Open Subtitles أعني (جيف) يعلم كل شيء ويوافق عليه لكن...
    Bize son 7 yıldaki tüm suç ortaklarının bulunduğu kapsamlı bir liste hazırlayıp dinleme cihazı takmayı kabul edecek. Open Subtitles تعاون كامل ويقوم بتزويدنا بقائمة شاملة بكل من شارك في الجرائم في السنوات السبع الأخيرة ويوافق على ارتداء جهاز تنصت

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد