Geleceğini bildiren küçük kartı gönderdiğini ve sığır eti istediğini biliyorum. | Open Subtitles | و أعرف أنك قمت بإعادة تلك البطاقات لتقول أن سوف تأتي وبأنّك فضّلت لحم بقر |
Ve zaman zaman da evimin önüne park etmeyi sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | و أعرف أنك كنت ستظل تركن سيارتك خارج منزلي |
Sizinle konuşmamı istemiyor ve deli olduğunuzu düşündüğünüzü biliyorum ama size bir mesajım var ve bunu iletmek için söz verdim. | Open Subtitles | أعرف لا يريدني أن أتحدث إليك و أعرف أنك تظنني مجنونة لكن لدي رسالة لك و وعدت أن أوصلها |
Onu özlediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنك تفتقده و أعرف أنك تشعر بالذنب أيضاً |
biliyorum, bekleyeceğimizi ve saygılı olacağımızı söyledik, ve olduk. | Open Subtitles | و أعرف أنك قلت أنه علينا الانتظار وعليناأن نكونمحترمين, و كنا محترمين للغاية |
4 ay boyunca kapıdan bile çıkamadığınızı biliyorum. | Open Subtitles | و أعرف أنك لم تكن قادراً على الخروج من الباب الأمامي منذ أربعة شهور |
Kaybettiğin bebek için beni suçladığını da biliyorum. | Open Subtitles | و أعرف أنك تلوميننى على فقدانك للجنين |
Kaybettiğin bebek için beni suçladığını da biliyorum. | Open Subtitles | و أعرف أنك تلوميننى على فقدانك للجنين |
Bebeğini kaybettiğin için beni suçladığını biliyorum. | Open Subtitles | و أعرف أنك تلوميننى على فقدانك للجنين |
Kaybettiğin bebek için beni suçladığını da biliyorum. | Open Subtitles | و أعرف أنك تلومينني على فقدانك للجنين |
Mutluluğu seviyorum ve onu senin bana vereceğini biliyorum. | Open Subtitles | أحب السعاده و أعرف أنك ستجعلني سعيده. |
DVD'ye bayıldığını biliyorum. "Günden Kalanlar" filmi var. | Open Subtitles | و أعرف أنك تحب جهاز "دي في دي "و أحضرت "ريمينز أو ذا داي |
Evet ve düğünümüzü mükemmel yapabilmek için ne kadar uğraştığını da biliyorum. | Open Subtitles | أجل، و أعرف أنك تكد لتجعل زواجنا رائعاً |
Kızgınsın biliyorum. Bende kızardım, ama... | Open Subtitles | و أعرف أنك غاضب كنت سأكون كذلك أيضا |
Berlin Duvarının yıkılması kadar önemli bir durum, biliyorum işin başından aşkın, ama en azından aynı odadayken benimle konuşmana engel değil. | Open Subtitles | انه أمر مشابه لانهيار حاجز برلين و أعرف أنك مشغول بالعمل لكني أرى أنه من اللطف أن تشارك في حديث يدور في الغرفة التي أنت فيها |
Hata yaptığın için kendini suçlu hissettiğini biliyorum ama senin yanında olmak istiyorum. | Open Subtitles | و أعرف أنك ارتكبت خطاً وتشعرأنكمذنباً... لكن , سأبقى هنا من أجلك |
Ve yardım istemekten hoşlanmadığını biliyorum ve yapmak istediğin son şey özel hayatımızla ilgili bir yabancıyla konuşmaktır ama... | Open Subtitles | , و أعرف أنك لا تحب طلب المساعدة و اعرف أن آخر شئ تريد فعله . . |
Dünyayı kurtarmaya henüz hazır olmadığını da biliyorum. | Open Subtitles | و أعرف أنك لست مستعداً لإنقاذ العالم |
Öldüğümü düşündüğünü biliyorum. | Open Subtitles | و أعرف أنك يجب أن تعتقد أني توفيت |
Seni tanıyorum ve hâlâ Nick'e âşık olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | و أعرفك، و أعرف أنك لا زلت تحبين نيك |