Seni yakinen tanıyorum ve biliyorum ki Lewis, bütün kalbimle inanıyorum ki, sen bu yüzüşü başaracaksın. | TED | انا اعرفك و اعرف لويس، في الصميم هنا في الصميم، انك سوف تقوم بهذه السباحة. |
Seni biliyorum. senin insanlara bir sürü şey söylemediğini biliyorum. | Open Subtitles | اننى أعرفك و اعرف انك تخفى عن الناس و عنى أمور كثيرة |
Bu resmin buzdolabının üzerinden aldım. biliyorum bu benim babam. | Open Subtitles | لقد اخذت تلك الصورة من على ثلاجتك و اعرف ان هذا والدى |
Evet, sana güveniyorum ve doğru olanı yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | نعم انا اثق بك و اعرف انك تحاول القيام بالشىء الصحيح |
Ben psişik Droopy. Her şeyi görürüm, bilirim ve söylerim. | Open Subtitles | انا دروبى المطلع ارى و اعرف و أقول كل شئ |
İnanması zor biliyorum ama bana o söyledi. | Open Subtitles | و اعرف ان هذا لايصدق لكنني حصلت على هذه المعلومات منه |
ve sana tarihteki en kötü telesekreter mesajını bırakmak üzere olduğumu biliyorum ama başka bir seçeneğim yok. | Open Subtitles | الاتصال بكل رقم أعطيته لي و اعرف اني على وشك ترك أسوأ رسالة صوتية في التاريخ , لكن ليس لديّ خيار آخر |
Ayrıca, kalbini almanızı isteyeceğini de biliyorum. | Open Subtitles | و اعرف انه لكانت تريدك أن تحصل على قلبها |
biliyorum, konuşan sen değilsin, hormonların. | Open Subtitles | تعرفين و اعرف ان هذا ليس كلامك الحقيقي ولكنك متأثره بالهرمونات |
Onu gördüm ve nerede yaşadığını biliyorum, bu sefer kanıtlayacağım. | Open Subtitles | لقد رأيته و اعرف اين يعيش و هذه المره ساثبت هذا |
biliyorum, bu lise kampı olayı tam bir saçmalık. | Open Subtitles | و اعرف ان هذا مخييم مدرسة ثانويّة اغراض الاطفال تبدو سخيفة |
Bu binadaki her şeyden haberim olur. Kafanın içinde neler döndüğünü de biliyorum. | Open Subtitles | انا اعرف كل ما يجري بهذه البناية و اعرف كل ما يجري داخل رأسك |
Korktuğunu biliyorum, aileni düşündüğünü de biliyorum, ama elimiz kolumuz bağlı duramayız. | Open Subtitles | اعرف انك خائف و اعرف انك سوف تصبح اباً لكننا لا نقدر ان نفعل شيئاً |
Bunun benim hatam olduğunu düşündüğünüzü biliyorum ben de uzun bir süre böyle düşündüm. | Open Subtitles | و اعرف انكم تظنون انه كان خطأى و انا ايضا ظننت هذا لفترة طويلة |
ve kızıyla top yakalama oynamayı çok ister, biliyorum. | Open Subtitles | و اعرف انه يحب ان يلعب التقاط الكرة مع ابنته |
Her gece eve geldiğimde orada beni beklediğini biliyorum. | Open Subtitles | اعود للمنزل كل ليلة و اعرف انها ستكون بإنتظاري |
Herşeyi düşündüğünü biliyorum, | Open Subtitles | و اعرف انك تظنين أنك فكرت بعمق بهذه المسألة |
Ayrıca ilişkimizin her zaman mükemmel olmadığını biliyorum ama belki de bu, iyi ve sağlıklı bir kardeşlik ilişkisine başlayabilmemiz için bir şanstır. | Open Subtitles | و اعرف ان تفاهمنا دائما لم يكن الافضل لكن يمكن ان هذه فرصة لكي نحصل على بداية جديدة لعلاقة اقارب جيدة وصحية |
Anne, beni izlediğini ve benimle gururlandığını biliyorum. | Open Subtitles | امى , اعلم انك تراقبيننى و اعرف انك فخورة , امين |