Diğeri de doğuya gidiyor. İzler 17 inç'lik tekerleklere ait. | Open Subtitles | و الأخرى أتجهت شرقًا، المسافة بين عجلتيها 170 بوصة ونصف، |
Barbarlar diye adlandırılan insanlar, Diğeri de Doğu'da, Pers ülkesi. | Open Subtitles | عن الذين يسمون بالبرابرة و الأخرى فى الشرق ، بلاد فارس |
Birisi NYPD'nin arşivinde Diğeri de ofisimde, yüksek güvenlik koruması bulunan bir bölümde. | Open Subtitles | واحدة محفوظة بعهدة شرطة نيويورك و الأخرى في غرفة ممنوعة الدخول في مكتبي بأعلى إجراءات أمنة |
Eğer gerçek elmas artık Leydi Yardly'de ise ve Diğeri de taklitse Çin Tanrısı'nın diğer gözü kimde? | Open Subtitles | ان كانت السيدة "ياردلي تحظى بالألماسة الحقيقية الآن و الأخرى هي تقليد من لديه العين الأخرى للآلهة الصينية ؟ |
Biri normaldir ve diğeri çılgıncadır. | Open Subtitles | واحدة طبيعية و الأخرى شيء وحشي غريب |
Bir tablo 50 milyon dolar değerinde, diğeri ise bir kaç bin dolar. | Open Subtitles | إحدى اللوحتين تبلغ 50 مليون دولار و الأخرى لا تسوى سوى بضعة آلاف |
Ve diğerini bugün yol kenarındaki bir lokantadan satın aldın. | Open Subtitles | و الأخرى اشتريتَها اليوم في مطعم على جانب الطريق |
Ve diğerinin de omuz eklemlerinden birinde artirit var, b,lirsiniz, düzgün çalışmıyor, dolayısıyla şu şekilde yürüyor, ve biz diğer kolu, bilirsiniz, şu şekilde hareket ettirebiliyoruz. | TED | و الأخرى لديها مفصل معطل و لا يعمل بشكل جيد و لذلك فإنها تسير هكذا و نستطيع تحريك الذراع بهذه الطريقة |
Biri kan gibi kırmızı, Diğeri de gece gibi karaydı. | Open Subtitles | إحداهما كانت بحمرة الدم، و الأخرى بظلام الليل. |
Bunlardan biri dans etmek, Diğeri de bir şeyler içmek. | Open Subtitles | إحداهما هو الرقص، و الأخرى هي إحتساء الشراب. |
Bu araba önde gidiyordu, Diğeri de onu izliyordu. | Open Subtitles | هذه الشاحنة كانت في المقدمة و الأخرى كانت تتبعها |
Biri İspanya'da Diğeri de Asya'da. | Open Subtitles | واحدة في اسبانيا و الأخرى في آسيا |
Diğeri de ihtiyacın olan kısmı ayakta tutmak için. | Open Subtitles | ... و الأخرى للمحافظه على مااريده منك ليكون جميلاً و أنيقاً |
Biri Fahlteich'de morgda, Diğeri de acil arama için bekliyor. | Open Subtitles | فالتيش) أخذ إحداهما إلى المشرحة) و الأخرى إستجابت لمكالمة جديدة |
Biri normaldir ve diğeri çılgıncadır. | Open Subtitles | واحدة طبيعية و الأخرى شيء وحشي غريب |
Yani, biri güneybatı Florida'nın mücevheri olarak biliniyor ve diğeri ise insanların arabadan sarkıp seni suratından vurduğu bir eyalette. | Open Subtitles | أعني، واحدة منهما معروفة بـ"جوهرة الجنوب الغربي الأوسط لفلوريدا" و الأخرى توجد في ولاية حيث الناس يخرجون من |
Yatağa bağlanmış, değil mi? ve diğeri yani Bayan Collins de onunla birlikte. | Open Subtitles | و الأخرى الآنسة "كولينز" كانت معها |
İki kurban. Biri uzlaştı, diğeri ise ifade vermedi. | Open Subtitles | ضحيتان أحدهما تم تثبيت القضية و الأخرى لم تشهد |
Birisi Teksas plakalı bir karavan diğeri ise büyük ve pembe bir şey. | Open Subtitles | شاحنة من تكساس و الأخرى عبارة عن رحم كبير زهري اللون |
Birisi Teksas plakalı bir karavan diğeri ise büyük ve pembe bir şey. | Open Subtitles | شاحنة من تكساس و الأخرى عبارة عن رحم كبير زهري اللون |
Evet Neil, iki kez yaptı. Birini yürüyen merdivenlerde, diğerini de Nando's'da yaptı. | Open Subtitles | أه, أجل , نيل, لقد حصلت على إثنتين واحدة في السلالم الكهربائية و الأخرى في ناندوز |
birisinin kolunda yamyam tarafından yenilme izleri var, diğerinin kalbi yok. | Open Subtitles | إحداها تظهر بأن ذراعه أُكلت من قبل آكل لحوم البشر و الأخرى فقدت قلبها |