Ancak bundan sonra özümseme, normallik ve aşk kavramlarını yok edebilirler. | Open Subtitles | و نعانقهم فقط بعد ذلك سيختفون داخل تمثيلهم بالمعاملة الطبيعية و الحب |
Üzülmeyi veya şaşırmayı kaldıramaz. ve aşk, onu öldürebilir bile. | Open Subtitles | هي لا تستطيع تحمل الازعاج او المفاجئة و الحب ممكن أن يقتُلها |
İnsanın ruhunda inanç, umut ve aşk vardır. | Open Subtitles | ففى روح الإنسان يقبع الإيمان و الأمل و الحب |
"İnsanları kabul et, bağışla ve sev." | Open Subtitles | اعتاد أن يقول 3 عبارات : القبول ، الغفران و الحب |
Ve bu anı,yeni geleceğin sevgi ve bağIıIığını... kutlamak için kullanacağız. | Open Subtitles | و نستغل هذه اللحظات لإحتفال بمستقبل جديد من الإلتزام و الحب |
Tam olarak barış ve aşk değil, değil mi? | Open Subtitles | ليس معبرة تماما عن السلام و الحب , اليس كذلك ؟ |
Ve şu üç şey her zaman vardır... ..kader, umut ve aşk. | Open Subtitles | والان لاتزال هذه الثلاثة الإيمان , الأمل , و الحب |
'Maske' zevk ve aşk arasındaki savaşı anlattı. | Open Subtitles | "القناع" تنتمي إلى المعركة بين السعادة و الحب |
Seni yeniden yerden göğe yükseltecek bir hanım ve tüm dünya adalet ve aşk dolu altın bir çağı öğrenecek. | Open Subtitles | -عشيقة سترفعك من الارض الى السماء -و كل العالم سيعيش عصرا ذهبيا من العدالة و الحب |
Birbirlerine aşık olmuşlar. ve aşk çok güzel birşeydir. | Open Subtitles | وقعـا في الحـب و الحب أمـر جميـل |
İnsanın asla saklayamayacağı üç şey vardır öksürük, sefalet ve aşk! | Open Subtitles | هناك 3 أشياء لا يمكن للمرء أن يخفيها ... السعال و الفقر و الحب ... |
Rock'n Roll barış ve aşk üzerine olmalıdır. | Open Subtitles | من المفترض أن يكون "الروك آند رول" عن السلام و الحب |
Sizlere mutluluk, barış ve aşk diliyorum. | Open Subtitles | اتمنى لك السعاده و الحب والسلام |
Hayat kısa ve aşk zaman istiyor. | Open Subtitles | الحياة قصيرة و الحب يتطلب بعض الوقت |
ve aşk aşk değil, tamamen çalkalanmış olmaktır. | TED | و الحب ليس حب بل هو يصبح هزة لكل شئ (All Shook Up- كل شيء مهزوز). |
"Kabul et, bağışla ve sev." Sidney amcan böyle diyordu, değil mi? | Open Subtitles | هل عمك سيدني صاحب مقولة : "القبول ، الغفران و الحب" |
Burada şu boktan taş devri ülkenize sevgi ve barış getirmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا هنا في محاولة لإحلال السلام سخيف و الحب لديك غزر البلاد العصر الحجري. |
Şimdi ise sadece bir kaç şey söyleyip sonra seks ve aşka döneceğim. | TED | ولكني فقط أذكر عدة أشياء ثم أعود إلى الجنس و الحب |
Varoluşun bu mutlak yoğunluğu, şuurun mutlak bütünlüğü, farkındalık, merhamet ve aşkın değişmez yeri ilahi olanın başlıca özelliklerini belirler. | TED | يكون هناك يجري هذا التركيز المطلق ، التركيز المطلق للوعي ، الوعي ، المنبع المطلق للرحمة و الحب الذي يعرفنا بالسمات الأساسية للخلود |