"و الحب" - Translation from Arabic to Turkish

• ve aşk
• Peki ya aşk
• ve sev
• sevgi ve
• ve aşka
• ve aşkın

Ancak bundan sonra özümseme, normallik ve aşk kavramlarını yok edebilirler.
و نعانقهم فقط بعد ذلك سيختفون داخل تمثيلهم بالمعاملة الطبيعية و الحب

Üzülmeyi veya şaşırmayı kaldıramaz. ve aşk, onu öldürebilir bile.
هي لا تستطيع تحمل الازعاج او المفاجئة و الحب ممكن أن يقتُلها

İnsanın ruhunda inanç, umut ve aşk vardır.
ففى روح الإنسان يقبع الإيمان و الأمل و الحب

"İnsanları kabul et, bağışla ve sev."
اعتاد أن يقول 3 عبارات : القبول ، الغفران و الحب

Ve bu anı,yeni geleceğin sevgi ve bağIıIığını... kutlamak için kullanacağız.
و نستغل هذه اللحظات لإحتفال بمستقبل جديد من الإلتزام و الحب

Tam olarak barış ve aşk değil, değil mi?
ليس معبرة تماما عن السلام و الحب , اليس كذلك ؟

Ve şu üç şey her zaman vardır... ..kader, umut ve aşk.
والان لاتزال هذه الثلاثة الإيمان , الأمل , و الحب

'Maske' zevk ve aşk arasındaki savaşı anlattı.
"القناع" تنتمي إلى المعركة بين السعادة و الحب

Seni yeniden yerden göğe yükseltecek bir hanım ve tüm dünya adalet ve aşk dolu altın bir çağı öğrenecek.
-عشيقة سترفعك من الارض الى السماء -و كل العالم سيعيش عصرا ذهبيا من العدالة و الحب

Birbirlerine aşık olmuşlar. ve aşk çok güzel birşeydir.
وقعـا في الحـب و الحب أمـر جميـل

İnsanın asla saklayamayacağı üç şey vardır öksürük, sefalet ve aşk!
هناك 3 أشياء لا يمكن للمرء أن يخفيها ... السعال و الفقر و الحب ...

Rock'n Roll barış ve aşk üzerine olmalıdır.
من المفترض أن يكون "الروك آند رول" عن السلام و الحب

Sizlere mutluluk, barış ve aşk diliyorum.
اتمنى لك السعاده و الحب والسلام

Hayat kısa ve aşk zaman istiyor.
الحياة قصيرة و الحب يتطلب بعض الوقت

ve aşk aşk değil, tamamen çalkalanmış olmaktır.
و الحب ليس حب بل هو يصبح هزة لكل شئ (All Shook Up- كل شيء مهزوز).

"Kabul et, bağışla ve sev." Sidney amcan böyle diyordu, değil mi?
هل عمك سيدني صاحب مقولة : "القبول ، الغفران و الحب"

Burada şu boktan taş devri ülkenize sevgi ve barış getirmeye çalışıyorum.
أنا هنا في محاولة لإحلال السلام سخيف و الحب لديك غزر البلاد العصر الحجري.

Şimdi ise sadece bir kaç şey söyleyip sonra seks ve aşka döneceğim.
ولكني فقط أذكر عدة أشياء ثم أعود إلى الجنس و الحب

Varoluşun bu mutlak yoğunluğu, şuurun mutlak bütünlüğü, farkındalık, merhamet ve aşkın değişmez yeri ilahi olanın başlıca özelliklerini belirler.
يكون هناك يجري هذا التركيز المطلق ، التركيز المطلق للوعي ، الوعي ، المنبع المطلق للرحمة و الحب الذي يعرفنا بالسمات الأساسية للخلود