İyi insanlar, Sean. Ve bazıları da burada dans etti. | Open Subtitles | إنهم فتيان طيبْون, و بعضهم جاء و قام بالرقص هنا |
Benim zamanımda birçok insana yanlış yaptım Ve bazıları da bana yanlış yaptı ama vicdan azabı çektiğim tek şey | Open Subtitles | في زمن مضى اقترفت الكثير من الأخطاء بحق اشخاص كثر و بعضهم عاملني بالمثل بالمقابل لكن أسفي الوحيد فقط كان |
Ve bazıları her şeyi daha iyi yapmak için kundakçılık yaptıklarını düşünürler. | Open Subtitles | و بعضهم يقوم بذلك لأنهم يظنون انهم يجعلون افضل |
Ve bazıları yardıma muhtaç baba tarafından kaçırıldı. | Open Subtitles | و بعضهم يتم إختطافهم من قبل الأباء العجزه. |
Çünkü bazıları zengindir Ve bazıları da çürümeye bırakılırlar. | Open Subtitles | لأن بعضهم أغنياء و بعضهم الآخر تُرك ليتعفن |
Kasabaya sizi sordum Ve bazıları Camille ile ortak noktanız olabilir diye sizinle görüşmemi söyledi. | Open Subtitles | كنت أسأل في الأرجاء عنك و بعضهم أخبرني بضرورة التحدث معك و أنّك و كاميل لديكما قاسم مشترك |
- Ve bazıları farkedilir derecede yakışıklı maceracılar. | Open Subtitles | و بعضهم مغامرون وسيمون بشكل مميز |
Aklındaki şeyleri yazmış Ve bazıları çok kötü şeyler. | Open Subtitles | لقد دونت خواطرها و... بعضهم كانوا مظلمين للغاية |
bazıları uyuyor, Ve bazıları diğer makaleleriyle. | Open Subtitles | ، و بعضهم نائم . و بعضهم، يكتب مقالته |
Ve bazıları... bazıları... Victoria's Secret'tan alışveriş eder... | Open Subtitles | و بعضهم يا (هيلي) يتبضعون في (فيكتوريا سيكريت) |
Ve bazıları sevimli ve kibar. | Open Subtitles | و بعضهم لطيف و مهذب |
Ve bazıları hata yaptılar, seni hayal kırıklığına uğrattılar. | Open Subtitles | و بعضهم أخطأ و بعضهم خذلكِ |
Ve bazıları o kadar da yaşlıda değil. | Open Subtitles | ـ و بعضهم ليسوا كبار جداً "ـ "1ـ 29 |
Bazıları da böyle güzel kelime oyunlarına benim kadar eğlenmeyecek. | Open Subtitles | و بعضهم قد لا يكونوا مرحبين مثلي بمثل هذه اللغة القوية. و الدعاوي القضائية تحدث |
Hijyen yokluğu birçoğunun hastalıklardan ölmesine neden olurken Bazıları da hasta oldukları için gemiden denize atıldı ya da disiplin babında kaptanlar satın alma kanıtı olarak kölelerin kulaklarını kesip çıkarlarını garantiledi. | TED | وبسبب عدم وجود الصرف الصحي مات الكثير من المرض و بعضهم ألفي في البحر لانه مريض خوفا من العدوى أو لبسط الانضباط النقباء كانت تقطع آذان العبيد كدليل على الشراء |