"و بعضهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ve bazıları
        
    • Bazıları da
        
    İyi insanlar, Sean. Ve bazıları da burada dans etti. Open Subtitles إنهم فتيان طيبْون, و بعضهم جاء و قام بالرقص هنا
    Benim zamanımda birçok insana yanlış yaptım Ve bazıları da bana yanlış yaptı ama vicdan azabı çektiğim tek şey Open Subtitles في زمن مضى اقترفت الكثير من الأخطاء بحق اشخاص كثر و بعضهم عاملني بالمثل بالمقابل لكن أسفي الوحيد فقط كان
    Ve bazıları her şeyi daha iyi yapmak için kundakçılık yaptıklarını düşünürler. Open Subtitles و بعضهم يقوم بذلك لأنهم يظنون انهم يجعلون افضل
    Ve bazıları yardıma muhtaç baba tarafından kaçırıldı. Open Subtitles و بعضهم يتم إختطافهم من قبل الأباء العجزه.
    Çünkü bazıları zengindir Ve bazıları da çürümeye bırakılırlar. Open Subtitles لأن بعضهم أغنياء و بعضهم الآخر تُرك ليتعفن
    Kasabaya sizi sordum Ve bazıları Camille ile ortak noktanız olabilir diye sizinle görüşmemi söyledi. Open Subtitles كنت أسأل في الأرجاء عنك و بعضهم أخبرني بضرورة التحدث معك و أنّك و كاميل لديكما قاسم مشترك
    - Ve bazıları farkedilir derecede yakışıklı maceracılar. Open Subtitles و بعضهم مغامرون وسيمون بشكل مميز
    Aklındaki şeyleri yazmış Ve bazıları çok kötü şeyler. Open Subtitles لقد دونت خواطرها و... بعضهم كانوا مظلمين للغاية
    bazıları uyuyor, Ve bazıları diğer makaleleriyle. Open Subtitles ، و بعضهم نائم . و بعضهم، يكتب مقالته
    Ve bazıları... bazıları... Victoria's Secret'tan alışveriş eder... Open Subtitles و بعضهم يا (هيلي) يتبضعون في (فيكتوريا سيكريت)
    Ve bazıları sevimli ve kibar. Open Subtitles و بعضهم لطيف و مهذب
    Ve bazıları hata yaptılar, seni hayal kırıklığına uğrattılar. Open Subtitles و بعضهم أخطأ و بعضهم خذلكِ
    Ve bazıları o kadar da yaşlıda değil. Open Subtitles ـ و بعضهم ليسوا كبار جداً "ـ "1ـ 29
    Bazıları da böyle güzel kelime oyunlarına benim kadar eğlenmeyecek. Open Subtitles و بعضهم قد لا يكونوا مرحبين مثلي بمثل هذه اللغة القوية. و الدعاوي القضائية تحدث
    Hijyen yokluğu birçoğunun hastalıklardan ölmesine neden olurken Bazıları da hasta oldukları için gemiden denize atıldı ya da disiplin babında kaptanlar satın alma kanıtı olarak kölelerin kulaklarını kesip çıkarlarını garantiledi. TED وبسبب عدم وجود الصرف الصحي مات الكثير من المرض و بعضهم ألفي في البحر لانه مريض خوفا من العدوى أو لبسط الانضباط النقباء كانت تقطع آذان العبيد كدليل على الشراء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more