ve sonra, birden, beyaz atlı bir şövalye koşarak gelir kılıcını çekerdi ve ben de el sallardım. | Open Subtitles | محبوسه في البرج عن طريق الملكة الشريرة و فجأة يأتي الفارس يأتي علي حصان ابيض و تتطاير حوله الالوان يأتي رافعا سيفة |
ve sonra, birden, beyaz atlı bir şövalye koşarak gelir kılıcını çekerdi ve ben de el sallardım. | Open Subtitles | و فجأة يأتي الفارس يأتي علي حصان ابيض و تتطاير حوله الالوان يأتي رافعا سيفة و اشاور لة بيدي |
Ve Bir anda kendimi Belize'deki tapınakta buldum. | Open Subtitles | و فجأة وجدت أننى قد عدت إلى المعبد فى بليز |
ve birdenbire üzerime şafak gibi doğuyor. Bu Steve ve Vicky. | Open Subtitles | و , فجأة , كل شئ سقط علي انهم ستيف وفيكي |
Beraber takılacaktık ve birden bire taşınmaya mı karar verdin? | Open Subtitles | كان من المفترض أن نتسكع معا و فجأة قمت بنقل أغراضك ؟ |
Sonra, birdenbire, tüm müziklerin sayesinde inşa edişin hissedilebilir sesleri sayesinde ölüler için okunan Dies Irae ilahisi çıkagelir. | Open Subtitles | و فجأة ، خلال كل الموسيقى خلال كل مظاهر بناء الرجال تصل المحاولات إلى النهاية |
ve aniden kendini başka birinin hayatının ortasında buluyorsun istesen de istemesen de. | Open Subtitles | و فجأة تجدين نفسكِ في منتصف حياة شخصٍ آخر. سواءً أردتِ أو لا. |
Ve ben de birden bire "senden nefret ediyorum" kelimeleri içinde boğuluyordum | Open Subtitles | و فجأة كنت في وسط عائلة تكره السندويشات |
Yapabileceğin bir şey yoktu. 11 senedir hiçbir vuruş sırasını kaçırmadıktan Sonra aniden saçma bir arzuya kapıldım ve Yankee maçına gitmedim. | Open Subtitles | من 11 سنة و انا لم أتغيب عن أي جولة و فجأة أنا لم أذهب الى لعبة اليانكيين |
Nietzsche'den alıntılar yapıyorsun, Sonra birden mühendis oluyorsun. | Open Subtitles | لوهلة تكون حكيماً، و فجأة الآن أصبحت مهندساً. |
Sonra birden deliğinden bir deve geçecek kadar büyük bir iğnemiz olacak. | Open Subtitles | و فجأة نجد إبرة يمكن للجمل أن يمر من خطامها |
Onun ozgecmisi istiyorum Sonra birden cark ediyor ve emlakcilik isini yapmaktan vazgeciyor. | Open Subtitles | أسأله عن بعض المعلومات و فجأة لا يرغب بالعمل بالعقارات مرة أخرى؟ |
Benim yaşımda, her şeyi tecrübe ettiğini sanırsın Sonra birden bir şey daha olur. | Open Subtitles | يا فتى, في سني, تعتقد أنك رأيت كل شيء و فجأة , شيء ما يحدث |
Korkunç durumda konuşacak kimsesi yok. Bir anda ona Taze Çiftlik Yaz Kampı'ndan sağa sapmasını söyleyiverdim. | Open Subtitles | و هو منهار، ليس لديه من يتحدث إليه و فجأة |
Bir bakıyorsun iyi, basit insanlar sonra Bir anda ailelerini terk eden zengin piçlerine dönüşüyorlar. | Open Subtitles | في دقيقة يكون لطيفاً و فجأة يصبح شخصاً معقداً و من ثم يبدأ بتصرفاته الغبية و حديثه عن عائلته |
ve birdenbire üzerime şafak gibi doğuyor. Bu Steve ve Vicky. | Open Subtitles | و , فجأة , كل شئ سقط علي انهم ستيف وفيكي |
Ve bu adamın işini gördüğümde, tasarımda ne kadar kötü olduğumu fark ettim, ya da o zamanlar nasıl isimlendiriyorsam, ve birdenbire bir tür kariyer amacım oldu, bir tür sıcak takip. | TED | و عندما رأيت أعمال هذا الرجل أدركت كم كنت سيئا في التصميم أو أيا كنت أدعوه في ذلك الوقت و فجأة كان لي هذا الهدف في حياتي المهنية نوع من البحث الدائب |
Her şey çok güzel ve yolunda gider, iyi vakit geçiririz, ve birden bire, ciddileşmeye başlar. | Open Subtitles | الأمور كانت تسير بسلاسة و روعة كنا نستمتع بوقتنا و فجأة |
Adam oturur ve saatler boyunca bir hafif bira içerdi, ve birden bire buna başladı? | Open Subtitles | كان الرجل يجلس ليشرب جعة خفيفة لساعات, و فجأة تجده يشرب بشراهة بالغة؟ |
Sonra birdenbire kız kardeşini, kız arkadaşının mutfağında düzüyor. | Open Subtitles | و فجأة يُضاجع شقيقته على طاولة مطبخ صديقته؟ |
Bir gün, peyzajcıma çek yazıyordum ve aniden kafama dank etti. | Open Subtitles | في أحد الأيام كنت أكتب شيك لمنسق حديقتي و فجأة أدركت |
Ben de birden bolca elektromanyetik sinyal almaya başladım. | Open Subtitles | و فجأة , أتلقى كل هذه الترددات من لا شئ |
Yapabileceğin bir şey yoktu. 11 senedir hiçbir vuruş sırasını kaçırmadıktan Sonra aniden saçma bir arzuya kapıldım ve Yankee maçına gitmedim. | Open Subtitles | من 11 سنة و انا لم أتغيب عن أي جولة و فجأة أنا لم أذهب الى لعبة اليانكيين |