Başka hiçbir şeyin işe yaramadığı, diğer sosyal güvenlik ağlarında başarısız olmuş kişiler bize gelir. | TED | يأتينا الأشخاص الذين لم ينفع معهم أي شيء آخر أشخاص سقطوا في جميع الشبكات الاجتماعية الأخرى. |
Ne zaman haberlere bir hikâye çıksa bunlardan düzinelerce gelir. | Open Subtitles | يأتينا عشرات الأشخاص مثله كلما ظهرت قصة بالأخبار والآن، أسدي إليّ معروفاً.. |
Coğrafyamıza bağlı olarak çok sık ziyaretçimiz olmuyor. | Open Subtitles | بسبب طبيعة الجغرافيا في منطقتنا لا يأتينا العديد من الزوار |
Ah, odamız var. Sadece rezervasyonsuz müşterimiz pek olmuyor. Girin. | Open Subtitles | لدينا غرف شاغرة عادةً لا يأتينا أفراد مترجّلين، تفضّل |
Çocuklar gibiydi. Pittsburgh'tan para geliyordu. | Open Subtitles | كان كالطفل، كان لدينا المال الذي يأتينا من بيتسبرغ ... |
Çocuklar gibiydi. Pittsburgh'dan para geliyordu. | Open Subtitles | كان كالطفل، كان لدينا المال الذي يأتينا من بيتسبرغ ... |
Bu da bize gösteriyor ki öğrenciler bize yurtdışından geldiğinde, onlara bildikleri hakkında yeteri kadar kredi vermiyoruz, ve bunu kendi dillerinde biliyorlar. | TED | ما يكشف لنا أنه عندما يأتينا الطلاب من الخارج فنحن لا نُحسن تقدير وتقييم ما يعرفوه بالفعل وقد تعلموه بلغتهم الأم |
Cutback, Montana'dan son dakika gelişmelerini aktarıyoruz. | Open Subtitles | إنه خبر عاجل يأتينا من (كات باك)(مونتانا) |
Önce hayatımızı tehlikeye atar ve hepsini yakalarız sonra bir telefon gelir ve hepsini serbest bırakırız. | Open Subtitles | نضع حياتنا على المحك ثم نقبض عليهم ثم يأتينا أتصال من رتب عليا بالأفراج عنهم |
Yani tüm bildiğimiz hapishaneden her mektup gelişinde taşınıyoruz anlamına gelir. | Open Subtitles | كل ما نعرفه أن كل مرّه يأتينا خطابمنالسجن. عندماننتقلكل مرّةوالأنلقدوجدنا . |
Burada pastane yok ekmeklerimiz Deseado'dan gelir. | Open Subtitles | لا يوجد مخبز هنا الخبز يأتينا من "ديسيدو" |
Bize genelde sadece kediler ve köpekler gelir. | Open Subtitles | في العادة يأتينا كلاب وقطط في العيادة |
Şansını dene. Pek şansımız olmuyor. | Open Subtitles | إستغل فرصتك فنحن لا يأتينا هذا كثيرا |
Artık fazla misafirimiz olmuyor. | Open Subtitles | . لم يعد يأتينا زوار |
Şimdi Hagueneu'ya doğru ilerliyorlardı nehrin diğer tarafından savaş sesleri geliyordu. | Open Subtitles | الان يدخلون الي الوضع الافضل نسبيا في "هاجينو" و كان صوت المعارك يأتينا عبر التهر |
Yardıma geliyordu. | Open Subtitles | كان يأتينا بالمساعدات |
Ölüm geldiğinde, sürpriz oluyor, ve doğaçlama yapmamız gerekiyor. | Open Subtitles | عندما يأتينا الموت، يأتي فجأَة، و علينا أن نَرتَجِل ما نقولُه |
Arkadaşlarla birlikte Noel ağacını dikmek Noel geldiğinde çok eğlencelidir. | Open Subtitles | أعد شجرة عيد الميلاد مع أصدقائك يالمتعتنا عندما يأتينا عيد الميلاد |
Cutback, Montana'dan son dakika gelişmelerini aktarıyoruz. | Open Subtitles | إنه خبر عاجل يأتينا من (كات باك)(مونتانا) |